3 Temmuz 2010 Cumartesi

Panzer "EZER"



Maç öncesi analizimde de belirttiğim gibi Almanya tam bir sistem takımı.Arjantin ise bireysel yetenekleri olan yıldızlarıyla ön plana çıkan bir ekip. Ancak kazanmak için bir sisteminiz olması gerekiyor, bireysel yetenekleri olan birçok yıldıza sahip olsanız bile, onları bir sistem içerisinde oynatmadığınız müddetçe başarıya ulaşamazsınız. Örneğin Lionel Messi !. Barcelona'daki müthiş pas trafiğinde harikalar yaratan ve geçn yaşına rağmen birçok ödül alan Messi, Arjantin adına turnuvada varlık gösteremedi.Son oynadıkları Almanya maçında ise sahada yoktu resmen. Bunlar hep Arjantin'nin belli bir sistem anlayışının olmamasından ve bireysel yeteneklere dayalı olarak oynamasından kaynaklanıyor.Hiç kimse tek başına bir takım kurtarabilecek kapasite değil. Arjantin Messi, Higuan, Tevez gibi hücumcularına güvenerek bu maçtan galip ayrılacağını düşünüyordu ancak Löw, bu isimlere pozisyon fırsatı bile vermeyecek bir sistem kurarak galibiyetin baş mimarı oldu.



Maradona'nın futbolculuk kariyeri tartışılmaz elbette gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan biri ancak teknik direktör olarak iyi biri olmadığı ortada. Zaten takıma ilk geldiği zamanda çok eleştirilmişti, turnuvaya aldığı isimlerlede.Takımın hücum gücü elbette tartışılmaz ancak futbol sadece hücum oyunu değil. Maradona'nın kafasında Tevez-Higuain-Messi üçlüsü adeta kazanmış haldeydi. İnter'de müthiş bir sezon geçiren ve Şampiyonlar Ligiyle, Serie A şampiyonluğunda büyük pay sahibi olan Milito, Atletico Madrid'de UEFA kupası şampiyonluğu yaşayan ve geleceğin en büyük yıldızlarından biri olarak görünen Aguero, turnuvaya yedek kulubesinde geçirerek veda etti. Bu kadar etkili hücum hattına sahip olmasına rağmen, Arjantin'nin savunması hiçbir zaman güven vermedi. İleri uçta pres yapan isim yok, orta alanda ise Mascherano tek başına güçlü Almanya orta sahasına yetmedi. Güçsüz takımlar karşısında başarılı sonuçlar aldılar evet ancak Almanya gibi güçlü bir takım karşısında tüm sorunları ortaya çıktı takımın. Mascherano'nun yanına pres yapan, mücadele eden ir Cambiasso arandı her zaman Ancak Maradona'nın kadroya almadığı bir isimdi. Yine savunmada tecrubesiyle, azmiyle, istikrarıyla ön plana çıkan Javier Zanetti arananan bir isim oldu ancak o da yok ! Hal böyle olunca güçlü Almanya orta sahayı çok rahat geçti ve vasat Arjantin savunmasına karşıda hücumda başarılı olarak çok farklı bir skor elde etti.



Sistem oyunu oynatan ve Messi, Tevez, Higuain gibi isimlere gol pozisyonu fırsatı bile vermeyen Almanya teknik direktörü Löw ise galibiyetin baş mimarıydı. Turnuvada 4-2-3-1 sistemiyle oynamalarına rağmen 4-3-3 bazende 3-4-3 sistemiyle oynayan Arjantine karşı hücumda çok daha etkiliydiler. Zaten turnuvanın en golü takımı durumundalar. Avustralya , İngiltere ve son olarakta Arjantin'e 4 gol attılar. Müller & Klose ikilisi tam bir bitirici ve turnuvanın en golcü isimlerinin başında geliyorlar. Orta alanda Mesut, turnuvanın parlayan yıldızlarından biri ve Klose'ye yaptığı asistle bir kez daha kalitesini gösterdi. Sol kanatta Podolski müthiş bir isim. Orta alandaki diğer isim Schweinsteiger ise takımın beyni ve oyunu çok iyi yönetiyor. Lahm gibi Dünya'nın en kaliteli solbeklerinden birine sahipler ve o da zaman zaman ileriye çıkarak hücuma destek veriyor. Yani takım olarak çok iyiler ve modern futbolun her yönünü uyguluyorlar.


Bu maça bir anlamda otoriteler Messi vs Mesut kapışması olarakta bakıyorlardı. Almanya müthiş sistemiyle Messi'yi Schweinsteiger ile durdurabilirken, Mesut'u Arjantin savunması tutamadı. İlk yarıda çok oyunda olmasada ikinci yarıda müthiş futbol oynayan Mesut, takımın ataklarını kontrol eden isimdi ve oyunu çok iyi yönetti bir de asist yaptı. Messi'nin bireysel yeteneklerine güvenen Arjantin ise , Messi'nin Schweinsteiger tarafından durdurulmasıyla hücumda etkili olamadı.Bu nedenle maçtan önce çok iddalı açıklamalar yapan Maradona, maç sonu futbolcularının motive etmeye çalışırken, müthiş bir sistem oyunu oynatan Löw ise galibiyeti kutladı.


FIFA golü değiştirdi!



Hollanda'nın Brezilya'yı 2-1 yenerek yarı finale yükseldiği karşılaşmada 53.dakikada Wesley Sneijder'in ortasında kaleye giren top da hakem golü Brezilyalı oyuncuFelipe Melo'nun kendi kalesine attığı kararını vermişti. FIFA teknik stüdyo grubunun kararıyla o golün Hollandalı oyuncu Wesley Sneijder'e yazıldığını ve değişiklik yapıldığını duyurdu.

Böylelikle Hollandalı oyuncu turnuvadaki gol sayısını 4'e çıkardı ve Slovakyalı Robert Vittek, Arjantinli Gonzalo Higuain ve İspanyol David Villa'dan sonra 4 gole ulaşan 4.oyuncu oldu ve gol krallığında iddialı duruma geldi.

Paraguay - İspanya MAÇ ANALİZİ


* Paraguay son 6 maçını kaybetmedi (2G-4B).

* Paraguay turnuvada son 3 maçta gol yemedi.

* Paraguay'ın son 5 maçı ALT bitti.

* Paraguay önceki turda Penaltı atışları sonunda Japonya'yı eledi.

* Paraguay Fifa Ülkeler Sıralamasında 29. sırada bulunuyor.

  * Dünya Kupası'na 8. kez katılan Paraguay, tarihinde ilk kez çeyrek final oynayacak.

* Paraguay Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 28,72
 

* İspanya son 27 maçının 26'sını kazandı (1M).

* İspanya turnuvadaki son 3 maçını kazandı.

* İspanya'nın turnuvadaki 4 maçının 3'ü ALT bitti.
* İspanya önceki turda Portekiz'i eledi.

* Dünya Kupası'na 13. kez katılan İspanya, tarihinde hiç Dünya Kupası kazanamadı. En büyük başarısı 1950 yılında turnuvayı 4. bitirmesi.

* İspanya Fifa Ülkeler Sıralamasında 1. sırada bulunuyor.
 
* İspanya Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 26,41

* Paraguay ile İspanya 3 kez karşılaştı. İspanya 1 kez kazanırken, 2 karşılaşma 0-0 berabere bitti.

"Boğalar" lakaplı İspanya takımı ikinci turda Portekiz'i David Villa'nın golüyle 1-0 mağlup ederek çeyrek finale yükselmişti.Zorlu maça İspanya takımı daha atak bir futbolla daha iyi bir başlangıç yapmıştı.Kuşkusuz ilk başlarda İspanya ataklarında çok başarılı kurtarışlar yapan Eduardo, takımını oyunda tutan isimdi.Liverpool'da geçen sezon sakatlıklarla boğuşan Fernando Torres günün en etkisiz isimlerindendi. Geçen sezonunun büyük kısmını sakatlıklarla boğuşarak geçirmesine rağmen bu turnuvada ondan beklenti büyüktü ancak Torres ne kaleye gönderdiği şutlarda, ne birebirde etkili olabildi ve hiçbir varlık gösteremedi.Bunu sadece bu maç için söylemiyorum.Önceki maçlarında da çok etkisizdi Torres. İspanya takımı ikinci yarıdada  yine rakip kalede üstünlük kuran taraf oldu.Villa zaman zaman kaleyi yoklayarak tehlikeli anlar yaşattı ancak diğer Santrafor Torres, ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da etkisizdi ve bunu teknik direktör Del Bosque'de fark ederek 58. dakikada Torres'in yerine oyuna 1.94'lük Llorente'yi aldı. Llorente girdikten sonra İspanya hücumda daha etkili görünürken Portekiz savunmasınada zor anlar yaşattı Llorente güçlü fiziğiyle.Oyuna girdikten çok kısa bir süre sonra sağ kanattan Ramos'un ortasında gole çok yaklaştı Llorente Ancak bir kez daha Eduardo gole izin vermedi.Maçın 68. dakikasında ise beklenen gol geldi.Yine Xavi,İniesta,Villa üçlüsü takımını öne geçirdi.İniesta pasında topu Xavi ile buluşturdu, Xavi topu Villaya attı, Villa ise ilk vuruşunda Eduardoya ikinci vuruşunda ise topu ağlara göndermeyi başardı.Golden sonra Portekiz teknik direktörü Querioz oyuna taze kan sokarak oyuna denge getirmeye çalıştı ancak İspanya kontrolü elden bırakmadı  ve çeyrek finale yükselmeyi başardı.İspanya'da sakat olan Albiol dışında önemli eksik bulunmuyor. İspanya Futbol Federasyonunun internet sitesindeki habere göre, Potchefstroom'daki antrenman sahasında çalışırken ayak bileğinden sakatlanan Martinez'de Paraguay  maçında forma giyemeyecek.Medyada ve taraftarlar tarafından Fernando Llorente'yi oynatmadığı için eleştirilen Del Bosque yaptığı açıklamada, "Turnuvalarda bu tarz tartışmalardan sakınmak imkansız çünkü herkesin bir fikri var ve fikirlerini açıklamaları güzel. Şuanda bizim forvetimiz Fernando Torres. Oynadığımız 4 maçın bazılarında Torres oynadı ve dahada oynayacak. Fernando Torres'e olan güvenimiz tam ve aynı zamanda Fernando Llorente'nin de takıma çok şeyler katabileceğini biliyoruz" ifadelerini kullanarak bu maçtada Torres'in ilk 11'de yer alacağını ifade etti.





Paraguay ise ikinci tur maçında dirençli, mücadeleci performansı ile öne çıkan Japonya ile karşılaşmıştı.Maça iki takımda dengede başlamıştı.Favori takım Paraguay olduğu için Paraguay rakibi üzerinde daha baskılıydı ilk bölümlerde ve topun kontrolünü elinde tuttu.Maçın 18. dakikasında Paraguay , Barrios'la girdiği gol pozisyonunu değerlendiremezken, bu pozisyondan 1 dakika sonra Japonya Matsui'nin ceza sahası dışından vuruşunda direği geçemedi ve bu anlar bize heyecanlı dakikalara yaşattılar.İlk yarıda çok az pozisyon vardı iki takımda risk almadı ve devreye golsüz girildi. İkinci yarıya yine Paraguay istekli ve baskılı başlayan taraf oldu.Oyunu kanatlara yaymaya çalışan Paraguay, jabulani'nin etkisinden dolayı kanatlarda top kontrolünde zaman zaman aksilikler yaşayarak başarılı olamadı kanat organizasyonlarında. Japonya ise dengeli futbolunu sürdürürken ceza alanı çevresinde topu ayaklarında biraz fazla tutarak duran top kazanma çabasındaydı.Ancak duran toplarda onlarda Danimarka maçındaki gibi etkili değillerdi.Zaten Paraguay teknik direktörü Martino önlemini almış gibiydi ve ceza alanı çevresinde olan duran toplarda bir hayli sinirlenmesi gözlerden kaçmadı.Ofansif oyunu ikıinci plana atan iki takım, savunmada da hata yapmayınca sıkıcı bir görüntü ortaya çıktı ve maç uzatmalara gitti.Maçın 30 dakikalık uzatma bölümüde dengeli geçti ve iki takımda savunmayı yine ön plana çıkardı.Çünkü yenecek bir golün telafisi olmayabilirdi.Penaltılara giden maçta Paraguay'da Barreto, Barrios, Riveroz , Valdez ve Cardozo topu ağlara gönderirken, Japonyada ise Ende,Hasebe ve Honda golü bulurken Komano kaçırdığı penaltıyla takımın elenmesine sebep oldu. Böylelikle Güney Amerika temsilcisi tarihinde ilk kez çeyrek finale yükselmiş oldu.2010 Dünya Kupası'nda Japonya'yı penaltı atışları sonucunda 5-3 mağlup eden Paraguay'ın kalecisi Justo Villar, İspanya'nın pas trafiğini keserek rakiplerini yenmeyi planladıklarını ifade etti.Villar, "Biz onlara pas imkanı tanımamalıyız. Çok iyi top çeviren ve son vuruşlarda oldukça etkili bir takımla oynayacağız. Onların oyunu bozamazsak kalemizde büyük tehlikeler yaşarız" dedi.Paraguay'ın gol umudu Nelson Valdez ise İspanya'nın yetenkli orta saha ve forvetlerini durdurmaları gerektiğini savundu.Valdez, "Dünya Kupası'nın favorilerinden gösterilen bir takıma karşı oynayacağız. Biz forvetler gol atmadan çeyrek finaldeyiz. Bu da bir başarı. Kimin gol attığının önemi yok. Takımın başarısı hepsinin önüne geçiyor. Paraguay bir ekip başarısı" diyerek sözlerini noktaladı.
Eksiği olmayan Paraguay'da Cacares'in cezası bitti.



Paraguay son turda çok zorlandı. Japonlar karşısında iyi bir oyun sahaya yansıtamadılar. Japonya daha istekli taraftı. Ancak penaltılar sonucu turu geçmesini bildiler. Bu maçta işleri çok zor olacaktır. Orta sahada eksik kalacaklarını düşünüyorum. Pas trafiğini kesebilecek bir pres güçleri yok. Erken oyundan düşebilirler.İspanya ne kadar güçlü ve komple bir takım olduğunu Portekiz maçında da gösterdi. David Villa müthiş bir form yakalamış durumda. Takımın her hattı büyük yıldızlarla dolu ve takım uyumu harika.Paraguay ise çeyrek finale kadar geldi ama artık yolun sonu. Güçlü savunması ile dikkat çekerken hücumda aksayan Paraguay, İspanya gibi büyük bir favori karşısında tutunamaz.Alternatif olarak ise Paraguay'ın hücumda son maçlarda zayıf kalması ve iyi savunma yapması, İspanya'nında golü bulduktan sonra hücumu bırakıp oyunu kontrolü altında tutmak istemesi beni alt tercihine yöneltiyor.
 
İspanya Kazanır @ 1.30
2.5 Gol Altı @ 1.45


Muhtemel Kadrolar ;

Paraguay (4-3-3) ; 1-Justo Villar, 4-Denis Caniza, 21-Antolin Alcaraz, 14-Paulo Da Silva, 3-Claudio Morel, 13-Enrique Vera, 6-Carlos Bonet, 16-Cristian Riveros, 9-Roque Santa Cruz, 18-Nelson Valdez, 19-Lucas Barrios

İspanya (4-4-2) ; 1-İker Casillas, 15-Sergio Ramos, 3-Gerard Pique, 5-Carles Puyol, 11-Joan Capdevila, 16-Sergio Busquets, 14-Xabi Alonso, 8-Xavi, 6-Andres İniesta, 9-Fernando Torres, 7-David Villa

Almanya - Arjantin MAÇ ANALİZİ


 * Arjantin son 9 maçını kazandı.
* Arjantin turnuvadaki 4 maçınıda kazandı. son 3'ünde gol handikapını aşarak kazandı.
* Arjantin'in son 10 maçının 7'si ÜST bitti.
* Arjantin önceki turda Meksika'yı eledi.
* Dünya Kupası'na 14. kez katılan Arjantin, 1978 ve 1986 yıllarında Kupayı kazandı. 2 kez ise finalde kaybettiler.
* Arjantin Fifa Ülkeler Sıralamasında 8. sırada bulunuyor.
* Arjantin Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 27,67
* Almanya son 7 maçının 6'sını kazandı (1M).
* Almanya turnuvada oynadığı 4 maçın 3'ünü kazandı ve sadece 1 gol yedi.
* Almanya'nın son 7 maçının 5'i ÜST bitti.
* Almanya önceki turda İngiltere'yi eledi.
* Almanya 3 kez Dünya Kupası'nı kazandı (1954-1974-1990). 4 kez finalde kaybetti.
* Almanya Fifa Ülkeler Sıralamasında 6. sırada bulunuyor.
* Almanya Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 25,40
* Arjantin ile Almanya arasındaki son 4 maçın 3'ü berabere bitti.
* Arjantin 6 kez karşılaştığı Almanya'ya 90 dakika sonucunda hiç kaybetmedi (3G-3B). 2006 Dünya Kupası'nda penaltılara geçilen karşılaşmada Almanya gülen taraf olmuştu.



Bolivya'ya karşı alınan 6-1'lik hezimetten sonra pek çok kişinin şans tanımadığı Arjantin, üst üste kazandığı 9 karşılaşma ile eleştirilere yanıt verdi.Maradona mutlu ve oturmuş bir kadro yarattı ve gol atamamasına rağmen Lionel Messi'yi her fırsatta överek, genç yıldıza güven aşıladı.  Turnuvanın en büyük favorilerinden biri olan Arjantin, ikinci turda başka bir Güney Amerika temsilcisi olan Meksika ile karşılaşmıştı.Maça Arjantin daha baskılı başladı Meksika daha çok kontrollü oynayarak bu baskıyı üzerinden attı. İlk yarının ortalarında Messi'nin asistinde Tevez kaleci Perez'le karşı karşıya kaldı, Perez topa müdalede bulundu ancak top Messide kaldı, Messi'nin vuruşunda Tevez topa dokunda ve son yıllardaki en bariz ofsayt golüne imzasını attı.Arjantin golün sevincini yaşarken; Meksikalı oyuncular stadyumdaki ekranlardan pozisyonun açık bir şekilde ofsayt olduğunu gördüler ve yardımcı hakemin yanına gittiler. Ancak maçın İtalyan orta hakemi Roberto Rosetti yardımcısıyla kısa bir süre konuştu ve pozisyonun gol olduğuna karar verdi.Rosetti gibi tecrubeli bir hakemden beklenmeyecek bir hataydı bu.Golden sonra Meksika adeta dağıldı ve konsantrasyonunu kaybetti.Tevez'in golünden kısa bir süre sonra Ricardo Osorio savunmada topu ayağından kaçırınca, Higuain kaleciyle karşı karşıya kaldı. Higuain kaleci Perez'i çalımladı ve boş kaleye topu yollayarak aradaki farkı iki ye çıkardı. Arjantin böylelikle pozisyon bulamadığı ilk yarıda hakem ve Meksika savunmasının hatalarından dolayı devreyi 2-0 önde kapadı.İkinci yarıya Meksika gol ve goller bulabilmek için değişiklikle başladı. İki farklı geride olan Meksika bir gol bulup umutlanmak isterken Tevez sahneye çıktı ve Meksika'nın ümitlerini yok etti.Tevez Meksika ceza yayının önünde arkadaşına pas atmak isterken top savunmadan döndü ve tekrar Tevezde kaldı, Tevez bu kez pas atmak yerine kaleye vurdu ve müthiş bir gole imza attı.Tam köşeye giden topta kaleci Perez'in yapabilecek bişeyi yoktu.Bu golden sonra iyice rahatlayan Arjantin oyunu rolantiye aldı.Bu dakikadan sonra sık sık Arjantin kalesine gelen Meksika aradığı golü ancak 71. dakikada Hernandez'in kendi yarattığı pozisyonda buldu.Torrado'nun pasında topla buluşan Hernandez, şık bir vücut çalımıyla Demichelis'den sıyrılarak kaleci Romero ile karşı karşıya kaldı. Sol üst köşeye Şutunu çekti ve meşin yuvarlağı ağlara göndererek durumu 3-1'e getirdi.Meksika'nın attığı golden sonra sıkıntı yaşamak istemeyen Arjantin savunmada daha çok adamla kalmaya başladı ve kalan dakikalarda Meksika'ya gol izni vermeyerek olaylı bir şekilde Çeyrek finalde Almanya'nın rakibi oldu.Maçın kontrollü geçtiği dakikalarda kuşkusuz Arjantin'nin ofsayttan attığı gol maçın sonucunu doğrudan etkiledi.Meksika oyundan koptu ve Arjantin farkı buldu.Tıpki İngiltere-Almanya maçındaki gibiydi. Skoru 2-0 dan 2-1'e getiren İngiltere'nin farkı 1'e indirerek morallenmesinden 2 dakika sonra Lampard'ın çizgiyi bariz bir şekilde geçen golü sayılmadı ve maç sonucu doğrudan etkilendi.Arjantin, kupada en fazla gol atan (10), en fazla şut atan (75) ve en fazla  kaleyi bulan şut sayısına sahip (36) takım oldu.Almanya karşısında atak organizasyonlarında daha etkili  olmak için sol tarafa Angel Di Maria yerine Jonas Gutierrez monte edilebilir ve orta sahada da Juan Sebastian Veron ile Javier Mascherano ikilisine yer verilebilir.Maradona yaptığı açıklamada, "Almanya'ya karşı en iyi takım şablonunu çıkartmak zorundayız. Alman oyuncuların hakemi etki altına almaya çalışması sadece oyunun bir parçası değil, bir saygısızlık örneğidir. Schweinsteiger hakkında düşünecek zamanımız yok. Oyuncularım sahaya çıkıp intikamlarını almayı düşünüyorlar" ifadelerine yer verdi.Arjantin'de Samuel sakat. Son idmanda dinlendirilen Messi'nin ise oynamasına bir engel yok. 




Almanya milli takımı ise ikinci turda dev derbide İngiltere'yi olaylı bir şekilde mağlup etmişti.Maça çok hızlı başlayan Almanya, henüz 4. dakikada kaleciyle karşı karşıya kalan Mesut'la gole çok yaklaşırken David James gole izin vermedi. İlerleyen dakikalarda vites yükselten Almanya, 20. dakikada Klose'nin ayağından aradığı golü buldu. 32. dakikada sahneye çıkan Podolski farkı ikiye çıkarırken İngiltere'yi umutlandıran gol 37'de Upson'un şık kafa vuruşuyla geldi.Farkı bire indiren golün hemen ardından bu kez beraberlik için yüklenen İngiltere, skandal bir kararla eşitliği kaçırdı. Lampard'ın vuruşu kaleci Neuer'in üzerinden geçerken top üst direğe çarparak kale çizgisinin yaklaşık 1 metre içerisine düştü. Ancak Uruguaylı hakem İngiltere'nin golünü vermeyerek skandal bir karara imza attı.İlk yarı bu skorla geçilirken ikinci yarıda İngiltere taarruzu başladı. Devrenin başlamasıyla beraberlik için saldıran İngilizler'de 51. dakikada Lampard'ın bir şutu daha üst direkten geri geldi. Ancak gol için yüklenirken savunmasında açıklar veren İngilere'nin bu hatasını affetmeyen Müller, 67'de skoru 3-1'e taşıdı. İngiltere golün şokunu atlatamadan bitirici darbe geldi. 69'da İngiltere savunmanın sol kanattan kaçırdığı Mesut, Müller'i topla buluşturunca skor 4-1 oldu ve Almanya bu farklı galibiyetle adını çeyrek finale yazdırdı.Bu maç, geçmişte yaşanan ilginç bir finali de yeniden akıllara getirdi. 1966 yılında ülkelerinde düzenlenen Dünya Kupası'nda finale yükselen İngilere, kupa için son engel olan Almanya karşısına çıkıyordu. 90 dakikası 2-2 biten final, Dünya Kupası tarihinde ilk kez uzatmalara gidiyordu. Uzatma dakikalarında İngiliz Hurst'ın şutunda top üst direkten çarpıp yere düşerken hakem golü verdi ve İngiltere 3-2 öne geçti. Kalan dakikalarda bir gol daha bulan İngilizler, 4-2'lik skorla hem en farklı final galibiyetini alıyor, hem de tarihlerindeki ilk ve tek Dünya Kupası'nı müzesine götürüyordu. İşte bu maç, tam 44 yıl sonra yeniden akıllara gelirken bu kez hüsranı yaşayan taraf İngiltere oldu. Almanya'nın eski teknik  direktörü Juergen Klinsmann, Almanya'nın genç bir kadroya sahip olduğunu ve cuma günü Arjantin  karşısında çeyrek final maçına çıkacak olan deneyimsiz oyunculardan kurulu takımın galibiyet için şu ana kadar sahaya yansıttıkları sihirli oyunu bu maçta da oynamaları  gerektiğini söyledi.Almanya milli takımının efsane kalecilerinden  Kahn ise , Alman SID ajansına yaptığı açıklamada, ''Takımımızın  Arjantin karşısında şansı olduğunu düşünüyorum. Arjantinlilerin savunması çok sağlam değil, bu nedenle oyuncularımız  gol fırsatı yakalayabilirler'' dedi.Maçın zor olacağını söylemenin gereksiz olduğunu belirten Kahn, ''Turnuvanın başında eksik gibi gözüken şey avantaja dönebilir. Deneyimsizlik ve kaygısızlık, oyuncuların aklında olumsuz düşüncelerin yer etmemesini sağlıyor'' diye konuştu. Almanya'da Cacau'nun forma giymesi zor. Takımda ayrıca tam 6 futbolcu kart sınırında. 



Arjantin takımı geride kalan maçlarında hücum gücüyle ön plana çıkarken, savunmada verdiği açıklarla büyük eleştireler aldı.Turnuvadaki takımlar arasında kuşkusuz en iyi hücum hattına sahipler ancak Güney Kore gibi zayıf bir takımdan bile gol yediler.Almanya milli takımı ise her yönüyle çok başarılı bir performans sergiliyor. Almanya da tam bir sistem takımı. Kontra ataklar da özellikle çok etkili bir takım. Mesut - Muller ve Podolski üçlüsü inanılmaz bir uyum içerisindeler. Podolski özellikle bu takım için en büyük parça. Sol açıktan her hücumda forvete destek veriyor. İkinci bir forvet olarak her pozisyonda ceza alanına giriyor. Bu maçta da çok etkili olacaktır kötü bir görüntü çizen Arjantin Savunması karşısında.Bu maçta kimin kazanacağını kestirmek güç ancak kaliteli gol silahlarıyla öne çıkan iki takımın bize gollü bir maç izlettirmesi olası. Turnuvanın en heyecanlı maçlarından biri olmasını ve bol gollü, zevkli bir mücadele olmasını bekliyorum. 2.5 Gol Üstü bu maçtaki tercihim.

2.5 Gol Üstü @ 1.75


Muhtemel Kadrolar ;


Arjantin :  Romero; Otamendi, Demichelis, Burdisso, Heinze; Rodriguez, Mascherano, Di Maria; Messi; Tevez, Higuain

Almanya : Neuer; Lahm, Friedrich, Mertesacker, Boateng; Khedira, Schweinsteiger; Muller, Mesut, Podolski; Klose


Onlarda kaçırdılar!

2010 Afrika Dünya Kupası'nda Uruguay penaltılar sonucunda Gana'yı 5-3'lük skorla mağlup ederek bir diğer yarı finalist olurken, Gana takımında Gyan Asamoah karşılaşmanın 120. dakikasında takımı adına bir penaltı vuruşundan yararlanamamıştı.

Asamoah çok kritik bir penaltı atışından yararlanamazken, dünya kupası tarihinde yıldız oyunculardadahil olmak üzere bir çok oyuncu penaltı atışlarından yararlanamadı. İşte penaltı atışlarından yararlanamayan oyuncular ve penaltı kaçırdıkları maçlar:



1990 Dünya Kupası'nda futbol dünyasının efsane ismi Diego Armanda Maradona, Arjantin'in çeyrek finalde Yugoslavya ile karşı karşıya geldiği karşılaşmada penaltı atışından yararlanamadı. Maradona'nın kullandığı penaltı atışını Yugoslavya'nın kalecisi Tomislav Ivkovic kurtardı fakat Arjantin bu karşılaşmayı 3-2 kazandı.


 1986 Dünya Kupası'nda ise  Fransa'nın Brezilya ile karşı karşıya geldiği çeyrek final karşılaşmasında Michel Platini, topu üstten auta yollayarak penaltı atışından yararlanamadı fakat Fransa bu karşılaşmayı 4-3 kazandı.


 Brezilya Milli Takımında ise Socrates 1986 yılındaki aynı karşılaşmada penaltı atışından yararlanamayan bir diğer isimdi. Socrates'in vuruşunu Fransa kalecisi Joel Bats kurtardı. Brezilya'da Zico'da aynı karşılaşmada mücadelenin ikinci yarısında penaltı atışından yararlanamadı.

  

1994 Dünya Kupası Finali'nde ise Brezilya ile karşılaşan İtalya takımında Roberto Baggio kullandığı penaltı atışını üstten auta atmıştı ve Brezilya bu karşılaşmayı 3-2 kazanmıştı. Aynı karşılaşmada Franco Bresi'de İtalya'nın kullandığı ilk penaltıyı üstten auta atmıştı.
 

DK 2010 Çeyrek Final: Uruguay - Gana 1-1 { Pen. 5-3 }


 

Bu nefes kesen maçı izleyen bazı kişilerin aklına 2008 Avrupa Şampiyonasundaki Türkiye - Hırvatistan maçı gelmiş olabilir.. Hatırlanacağı gibi o maçta Hırvatistan takımı tam yarı finale çıktık diye sevinmeye hazırlanırken sahneye Semih Şentürk çıkmış ve maçı penaltılara uzatmaştı.Bu gol Hırvatistanda büyük bir moral bozukluğuna sebep olmuş ve psikolojik açıdan oldukça etkilemişti.Zaten bu etki penaltı atışlarınada yansıdı ve yarı finale çıkan taraf Türkiye olmuştu.



Ancak bu maçın Türkiye - Hırvatistan maçından farkı daha dramatik olması. Uzatma dakikalarında kazandıkları penaltıyı , Kupada 2 penaltı golü kaydeden Asamoah Gyan, gole çevirebilseydi Gana büyük bir başarıya imza atmış ve Yarı finale yükselen ilk Afrika takımı olacaktı.Ancak Gyan'nın penaltıyı kaçırması, aynı Hırvatistan gibi psikolojik olarak oldukça etkiledi ve bu durum penaltı vuruşlarında da etki yapınca Gana dramatik bir şekilde kupaya veda etti.



Aslında maç öncesinde de tüm otoriteler fizik olarak olmasada Teknik açıdan daha güçlü olan ve daha tecrubeli olan Uruguay'ın yarı finale yükseleceğini düşünüyordu.Ancak bunun bu kadar zor ve dramatik bir şekilde gerçekleşeceğini kimse tahmin etmemişti elbette.Gana, turnuvadaki diğer maçlarda olduğu gibi bu maçtada oldukça dirençli, sert ve fiziğe dayalı futboluyla ön plana çıktı. Savunmada genel itirbariyle başarılı olduklarını söyleyebiliriz.En olumsuz yönleri hücumdaki son paslar ve son vuruşlar.Gana takımı atak yaparken rakip ceza sahasına kadar etkili geliyor ancak son paslardaki yanlış seçimler ve gereksiz , etkisiz şutlar nedeniyle bir türlü skor üretmekte başarılı olamıyordu.Maç uzatmaya gittiği zaman , ikinci turdada 120 dakika futbol oynayan Gana'nın fizik açıdan güçsüz düşmesini bekledik ancak Gana, dirençli futbolunun sürdürürkeni rakibi karşısında daha baskılı, daha istekli taraf oldu.Ancak son dakikadaki şansı iyi değerlendirememeleri onlar için son oldu.Uruguay'ı ise Suarez'siz zor bir yarı final maçı bekliyor.Müzesinde 2 dünya kupası bulunan, ancak 1970 yılından bu yana ilk kez son 4'e kalabilen Uruguay, yarı final maçında Hollanda ile karşılaşacak.

Çeyrek Finalde Hollanda karşısında Brezilya kupaya veda ettikten sonra Dünya Kupaları tarihinin en golcü futbolcusu olan Brezilyalı Ronaldo de Luiz Nazairo Lima , twitter'da günün anlam ve önemini bir cümleyle özetlemiş: "Felipe mello nao deve passar as ferias no brasil..."

Yani ;

Felipe Melo tatilini Brezilya'da geçirmesin.

DK 2010 Çeyrek Final : Hollanda - Brezilya : 2-1



Yıllardır müthiş futbol oynayan , Dünya futboluna birçok yıldız isim kazandıran , katıldığı her turnuvaya renk katan ancak bir türlü başarıya ulaşamayan bir Hollanda takımı vardı. Bu yıl ise 2010 Dünya Kupasında Çeyrek Finaldeki favori rakibi Brezilya'yı saf dışı ederek hedeflerikleri başarıya bir adım daha yaklaştılar.Elemelerden ve hazırlık maçlarından beri oynadığı futbolla bu başarıyı hak etmiş görünüyorlar. Daha çok ofansif futboluyla öne çıkan Hollanda, geçen yıllara göre daha kontrollü bir futbol oynayarak savunma anlamında da başarılı bir takım olma görüntüsünde. 24 Maçtır yenilmeyen Portakallar, 2010 yılındaki 9. maçınıda kazanmayı başardı.Daha önceki 3 Dünya Kupası finalinde Brezilya'lı teknik direktörlere elenen Hollanda bu kötü serisine son verirken, 1998 Dünya Kupası çeyrek finalinde boyun eğdiği Brezilya'dan da rövanşı almış oldu.



Her turnuvaya Favori olarak katılan ve "Sambacılar" lakabıyla tanınan Brezilya ise, bu kez turnuvaya erken veda ederek hayal kırıklığı yaşattı.Aslında maça çok iyi başlamışlardı ve ilk yarıda oldukça üstün bir futbol sergilemişlerdi. Ancak ikinci yarıda sahada bambaşka bir Brezilya ve Bambaşka bir Hollanda vardı. İkinci yarının başlarında Felipe Melo , kendi ağlarına gönderdiği topla Hollanda'yı ayaklandırırken, takımı mağlup duruma düştükten sonra kırmızı kart görüp, takımını en zor durumda eksik bırakarak mağlubiyetin en büyük suçlusu olarak gösterildi.Tüm Dünya Kupaları'na katılan tek takım olan Brezilya, 97. Dünya Kupası maçında ilk kez kendi kalesine gol atarak 80 yıllık Dünya Kupası kariyerinde bir ilki yaşadı.Sambacılar'ın, Real Madrid'li yıldız Kaka'nın Milli formayı giydiği maçlarda devam eden 33 maçlık yenilmezlik serisi de Hollanda karşısında sona erdi.

ABD Major Ligi ( 3-5 Temmuz 2010)




222 - Salt Lake - New England Revolution ( 1 : 1.45 )

* Salt Lake son 8 lig maçının 6'sını kazandı (2B).
* Salt Lake evinde son 6 maçının 5'ini kazandı (1B).
* Salt Lake'in son 3 maçı ALt, önceki 5 maçı ise ÜST bitti.
* New England son 11 maçının 8'ini kaybetti (1G-2B).
* New England deplasmanda son 5 maçını kaybetti. Son 3'ünde gol atamadı.
* New England'ın son 4 deplasman maçının 3'ü ÜST bitti.
* Salt Lake ile New England arasındaki son 5 maç ÜST bitti.
* Salt Lake evinde son maçta New England'ı 6-0 yenmişti.
* Salt Lake'de golcü Robbie Findley'ın milli takımdan döndüğü için oynaması beklenmiyor.


Salt Lake kuşkusuz ABD Majo Liginin en formda takımı. Ligde 8 haftadır mağlup olmuyorlar ve bu 8 maçta 6 galibiyet 2 beraberlik elde ettiler.Son 3 maçta kalesini gole kapayarak savunmada başarılı bir görüntü çizdiler ancak bu 3 maçın ikisinde kendileride gol bulamadı. Oynadıkları 13 maçta 22 gol atan Salt Lake, lider Los Angeles Galaxy ile en golcü takım durumunda.Deplasmanda oynadığı 6 maçta 7 puan toplayabilen Salt Lake, sahasında ise ABD Major Liginin en başarılı takımı. 7 iç saha maçında 5 galibiyet 2 beraberlik aldılar ve attıkları 15 gole karşın kalesinde 5 gol gördüler.

Deplasman ekibi New England Revolution ise rakibinin tam aksine en formsuz takımlardan biri.Ligde ilk 3 maçının 2'sinin kazanarak iyi bir başlangıç yapmışlardı ancak sonrasında oynadıkları 10 maçta sadece 1 kez kazanabildiler.Bu maçların 6'sında gol bile atamadılar ve aynı zamanda sadece 1 maçta kalesini gole kapayabildiler.Oynadığı 13 maçta 13 gol atan New England Revolution ligin en az gol atan ekiplerinden biri ve son 5 maçının 4'ünde gol atamadılar.İleri uç oyuncuları son haftalarda çok formsuz.Deplasmanda 6 maç oynayan New England Revolution, bu maçlarda sadece 1 kez kazanabilirken diğer 5 maçta ise rakiplerine boyun eğdi.Kalesinde 10 gol gördüler ve sadece 4 gol atabildiler. Bu halleriyle en formda takım olan Salt Lake'ye direnemezler. Ev sahibi kazanır.



280 - Colorado Rapids - RB New York ( ÜST : 1.65 )

* Colorado son 4 maçını kaybetmedi (2G-2B).
* Colorado evinde son 4 maçının 3'ünü kazandı (1M).
* Colorado'nun son 10 maçının 5'i ALT, 5'i ÜST bitti.
* Colorado son 4 maçta New York'u yendi.
* New York son 4 maçının 3'ünü kazandı (1M).
* New York deplasmanda son 4 maçının 3'ünü kaybetti (1G).
* New York'un son 4 deplasman maçının 3'ü ÜST bitti.
* Colorado ile New York arasındaki son 4 maç ÜST bitti.


Ev sahibi Colorado Rapids, geçen hafta geriye düşmesine rağmen öne geçtiği maçta Houston 1836 karşısında 1 puana razı oldu.Böylelikle ard arda ikinci beraberliğini almış ve yenilmezlik serisini 5 maça çıkarmışlardı.Deplasmanda 3 maçtır kaybetmeyen Colorado Rapids, sahasında ise son 4 maçta 3 galibiyet aldı.Ligin formda ekiplerinden biriler.

RB New York takımı ise arka arkaya 4 mağlubiyet alarak ciddi bir düşüş yaşayarak liderliği kaptırmıştı ancak sonrasında oynadıkları 3 maçıda kazanarak tekrar çıkışa geçtiler.Ancak bu maçlarda Kansas, Houston,Chivas gibi vasat takımlarla karşılaştırlar.Sahasında 7 maçta 5 galibiyet alan RB New York , iç saha performansı başarılı olan bir takım.Deplasmanda ise oynadıkları 6 maçta 3 galibiyet 3 mağlubyet aldılar.Bu maçı kazanarak çıkışını sürdürmek istiyorlar ancak Colorado Rapids'de formunu koruyarak üst sıralara tırmanmak istiyor.İki takımda galibiyet için çıkacağı için zevkli bir mücadele olacaktır.

Aralarında oynadıkları son 5 maçın 4'ünü Colorado Rapids takımı kazanırken bu maçların tamamı gollü geçmiş. Bu 5 maçın 3'ü TGS 4-5 Biterken , bir maç TGS +7 bitmiş.Son maçlarında ise RB New York 3-0 kazanmış ve bu 5 maçtaki tek galibiyetini almış.Bu maçında gollü geçmesini bekliyorum ve galibiyet için ev sahibini daha avantajlı görüyorum.



281 - Los Angeles Galaxy - Seattle Sounders ( 1 : 1.35 )

* Los Angeles bu sezon oynadığı 15 maçının 11'ini kazandı ve sadece 1 kez kaybetti (3B).
* Los Angeles evinde 7 maçının 6'sını kazandı ve hiç kaybetmedi.
* Los Angeles'ın son 7 maçının 6'sı ALT bitti.
* Seattle son 6 maçının 4'ünü kaybetti (1G-1B).
* Seattle deplasmanda son 7 maçta 1 kez kazandı (3B-3M).
* Seattle'ın son 8 maçının 4'ü ALT, 4'ü ÜST bitti.
* Los Angeles ile Seattle aralarında 3 kez karşılaştı. Taraflar 1'er kez kazanırken, 1 maç berabere bitti.
* Los Angeles Galaxy'nin en önemli yıldızlarından Landon Donovan'ın yanı sıra golcü Edson Buddle’ın da milli takımdan döndüğü için oynaması beklenmiyor.
* Los Angeles Galaxy'de sakatlığı devam eden İngiliz yıldız David Beckham da takımdaki yerini alamayacak.


ABD Major liginin açık ara lideri Los Angeles Galaxy son iki maçında istediği sonuçları alamadı.Ligin en formda takımlarından biri olan ve sahasında çok başarılı sonuçlar elde eden Salt Lake karşısında onlarda varlık gösteremedi ve maçtan mağlup ayrıldı. Ardında da yine sahasında çok başarılı olan Toronto ile yine deplasmanda karşılaştılar ve golsüz berabere kaldılar.Ancak ABD kupasında St.Louis'i yenerek moral buldular. Ligde Toronto FC, Salt Lake ve sahasında 3 maç oynayan Philadelphia Union ile birlikte iç saha mağlubiyeti olmayan takımlardan biriler.Evinde oynadıkları 6 maçta 5 galibiyet 1 beraberlik aldılar ve bu maçlarda 12 gol atıp sadece 3 gol yediler.

Seattle Sounders ise son haftalarda oldukça formsuz.Son 5 maçında 4 mağlubiyet alırken sadece 1 kez kazanabildiler.Skor üretmekte sıkıntı yaşayan Seattle Sounders , savunmada da başarılı bir ekip değil.Dolayısıyla onlara bahis oynamak bu şartlar altında zor görünüyor.Ev sahibi Los Angeles Galaxy , bu maçı kazanarak iki hafta aradan sonra tekrar galibiyet alır.



238 - Columbus Crew - Chicago Fire ( 0-2 : 1.87 )

* Columbus evinde son 7 maçının 6'sını kazandı (1M).
* Collumbus'un ligde son 3 iç saha maçı ALT bitti.
* Chicago son 6 maçını kaybetmedi (2G-4B).
* Chicago deplasmanda son 5 maçta 1 kez kaybetti (2G-2B).
* Chicago'nun son 8 maçının 4'ü ALT, 4'ü ÜST bitti.
* Columbus ile Chicago arasındaki son 6 maçın 5'i ÜST ve berabere bitti.


Columbus Crew takımı ligde çok iyi başlamış ve ilk 8 maçında 6 galibiyet 2 beraberlik almıştı.Ancak sonrasında Los Angeles Galaxy' ye 1-0 yenildiler, San Jose Earthquakes'le 2-2 berabere kaldılar ve Columbus Crew'e de 1-0 yenilerek 3 maçtan yalnızca 1 puan çıkarabildiler.Geçen hafta ise son sırada yer alan DC United'i yenmişlerdi ancak bu galibiyetle toparlandıklarını söyleyemeyiz çünkü DC United çok zayıf bir takım ve deplasmanda çok kötü bir performans sergiliyor.DC United'den sonra kupada Rochester'i elediler.Columbus Crew takımı özellikle sahasında aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çekiyor. Oynadıkları 6 iç saha maçında 5 galibiyet 1 mağlubiyet aldılar..

Deplasman ekibi Chicago Fire ise ligin formda takımlarından biri.Son mağlubiyetini 8 Mayıs'da Toronto deplasmanında almışlardı.Sonrasında oynadıkları 6 maçtada mağlup olmadılar.Bu maçlarda 4 beraberlik ve 2 galibiyet aldılar.Geçtiğimiz hafta deplasmanda New England Revolution'ı 1-0 yenip ardından da kupada Charleston Battery ile golsüz berabere kalmışlardı.

İki takım arasında oynanan son maçlara baktığımızda ilginç bir istatistik göze çarpıyor.Aralarında oynadıkları son 6 maçın 5'i berabere biterken, bu beraberliklerin 4'ü 2-2'lik skorla gerçekleşmiş.İki takımda birbirine üstünlük kurmakta zorlanıyor.Bu maçtada Columbus Crew sahasında iyi sonuçlar alsada son haftalardaki formsuzluğunu göz önüne alarak , formda olan Chiago'nun süpriz yapabileceğini düşünüyorum.




241 - Chivas USA - Philadelphia ( 0 : 3.10)

* Chivas son 6 lig maçını kaybetti.
* Chivas'ın on 4 lig maçının 3'ü ÜST bitti.
* Philadelphia son 9 deplasman maçının 8'ini kaybetti (1G).
* Philadelphia, ligde deplasmanda oynadığı 8 maçın 7'sinden yenilgiyle ayrıldı.
* Philadelphia'nın son 11 maçının 9'u ÜST bitti.
* Chivas'ta savunmadan Jonathan Bornstein’in milli takımdan döndüğü için oynaması beklenmiyor.


ABD Major liginin iki vasat takımı karşı karşıya geliyor. Chivas takımı çıktığı 13 maçta 3 galibiyet 1 beraberlik ve 9 mağlubiyet aldı ve 10 puan toplayabilidi.Geçtiğimiz hafta ligde Dallas'a evinde 2-1 yenilerek ard arda 6. mağlubiyetini almışlardı.Ardından haftaiçi kupada Austin Aztex'i sahasında 1-0'la geçtiler.Sahasında oynadıkları 6 maçta 2 galibiyet 4 mağlubiyet aldılar ve topladıkları 6 puanla , ABD Major liginin evinde en az puan toplayan takımı durumundalar.Onlar için söylenecek olumlu birşey yok.

Ancak deplasman ekibi Philadelphia'da en az rakibi kadar kötü bir performans sergiliyor. Philadelphia çıktığı 11 maçta 3 galibiyet 1 beraberlik ve 7 mağlubiyet alarak 10 puan toplayabildi.Ancak onların peformansını rakiplerine göre daha iyi olarak değerlendirebiliriz.Çünkü 11 maçın 8'ini deplasmanda oynadılar ve bu maçlarda sadece 1 galibiyet alırken 7 kez rakiplerine boyun eğdiler.Buna karşın sahasında oynadıkları 3 maçta ise 7 puan topladılar.Çıktıkları 8 deplasman maçında kalesinde 18 gol gören Philadelphia, deplasmanda en çok gol yiyen takım durumunda.

Bu maç Philadelphia'nın sahasında oynansaydı rahatlıkla Philadelphia galibiyetini önerebilirdim ancak Philadelphia'nın deplasmandaki oldukça vasat performansı nedeniyle bu maçta onlara bahis yapmak mantıklı gelmiyor.Son 6 maçını kaybeden ve iç sahada en az puan toplayan takım olan Chivas'da çok formsuz ve onlarada güvenemiyorum.Philadelphia bu maçı zor kaybeder ancak kolayda kazanamaz.Bu nedenle ilk tercihim beraberlik.

Canlı Skorlar



2 Temmuz 2010 Cuma

İrlanda Premier Ligi & 1. Ligi ( 2 Temmuz 2010 )



214 - Drogheda United - Univ College Dublin

* Drogheda son 13 maçının 9'unu kaybetti (1G-3B).
* Drogheda evinde son 11 maçta 1 kez kazandı (3B-7M).
* Drogheda'nın son 6 maçının 4'ü ÜST bitti.
* UC Dublin son 4 maçının 3'ünü kazandı (1M).
* UC Dublin son 5 deplasman maçını kaybetmedi (3G-2B).
* UC Dublin'in son 6 maçının 5'i ÜST bitti.
* UC Dublin son 4 maçta Drogheda'yı yendi.
* Drogheda ile UC Dublin arasındaki son 3 maç TGS 2-3 aralığında, son 10 maçın ise 5'i ALT, 5'i ÜST bitti.


Drogheda United geçtiğimiz hafta evinde Galway'a 1-0'lık skorla boyun eğmişti.Kuşkusuz ligin en formsuz takımlarından biriler ve Bray Wanderers takımıyla birlikte ligde kalma mücadelesi verecek gibiler.Ancak Bray takımının performansı kendilerinden çok daha kötü olduğu için daha avantajlı görünüyorlar ligde kalma adına.Ligde oynadığı son 11 maçta sadece 1 galibiyet alabilen Drogheda, İrlanda FA Cup ve İrlanda Kupasınada veda etmişti.Çıktığı 18 maçta rakip fileleri 16 kez havalandıran Drogheda , Son sıradaki Bray Wanderers'den sonra ligin en az gol atan takımı.Aynı zamanda kalesinde gördükleri 38 gollede yine son sıradaki Bray Wanderers ile en çok gol yiyen ekipler.Sahasında oynadıkları 9 maçta sadece 6 puan toplayabildiler ve bu maçlarda 8 gol atıp kalesinde tam 17 gol gördüler.

Univ College Dublin lige bu sezon yükselmesine rağmen iyi bir performans sergiliyor.Oynadıkları 17 maçta 7 galibiyet 5 beraberlik ve 5 mağlubiyet alan Univ College Dublin , topladığı 26 puanla 6. sırada yer alıyor ve Avrupa Kupalarına katılma mücadelesi veriyor.Geçtiğimiz hafta kendisi gibi Avrupa kupalarına katılma mücadelesi veren Sporting Fingal'i deplasmanda 1-0 geriye düşmesine rağmen 2-1 mağlup ederek büyük bir iş başarmışlardı.Takımın iç saha ve dış saha performansı arasında pek fark yok gibi.Sahasında 9 maçta 14 puan toplayan Univ College Dublin , Deplasmanda ise 8 maçta 12 puan topladı.Son 4 deplasman maçında mağlup olmayan Univ College Dublin , bu maçlarda 2 galibiyet ve 2 beraberlik aldı. 15 gol atan Bohemians'dan sonra, attıkları 13 golle deplasmanda en çok gol atan takım durumundalar.

İki takım arasında oynanan son 4 maçıda Univ College Dublin kazanırken, son 5 maçın 4'ü TGS 2-3 aralığında bitmiş.Aynı zamanda Drogheda United'ın son 4 resmi maçının 3'ü, Univ College Dublin 'nin ise son 3 resmi maçı TGS 2-3 Gol aralığında bitmiş.Bu maçta gol bahisi yönünde çok gollü geçmeyecektir. TGS 2-3 ideal bir seçim olur bu nedenle.Taraf bahisine yönelecek olursakta, geçen hafta Sporting Fingal'i deplasmanda yenen Univ College Dublin galibiyete daha yakın taraf olarak duruyor.



215 - Sligo Rovers - Shamrock

* Sligo Rovers son 5 maçının 4'ünü kazandı 81B).
* Sligo Rovers evinde son 6 maçının 5'ini kazandı.
* Sligo Rovers'ın son 7 iç saha maçının 5'i ÜST bitti.
* Shamrock son 9 maçını kaybetmedi (5G-4B).
* Shamrock deplasmanda son 5 maçını kaybetmedi (3G-2B).
* Shamrock'ın son 9 maçının 6'sı ALT bitti.
* Shamrock son 6 maçta Sligo Rovers'a kaybetmedi (4G-2B).
* Sligo Rovers ile Shamrock arasındaki son 7 maçın 6'sı TGS 2-3 aralığında bitti.

Sligo Rovers takımı son iki sezondur lige kötü başlangıç yapıp sonlara doğru çıkışa geçiyordu ancak Avrupa kupalarına katılamıyordu.Bu sene lige geçen senelere göre daha iyi başladılar ve artık Avrupada yer almak istiyorlar.Lider St Patrick`s Ath'in 8 puan gerisindeler ama zaten şampiyonluk gibi bir hedefleri yok. Lig 2. yada 3.sü olmak onlar için yeterli bir başarı.Arka arkaya aldığı 2 galibiyetten sonra geçen hafta lider St Patrick`s Ath'yi ağırlayan Sligo Rovers , maçtan 1 puanla ayrılmasını başardı ve iddaalı olduğunu gösterdi. Çıktıkları 17 maçta rakip fileleri 25 kez havalandırdılar ve şuanda ligde 7. sırada yer almalarına rağmen en çok gol atan takım durumundalar.Özellikle iç saha maçlarını boş geçmiyorlar.Sahasında oynadıkları 9 maçta 16 gol attılar ve iç sahada en golvü ekipler.Evinde oynadıkları son 3 maçında 2 'sini kazandılar ve 1 beraberlik aldılar.

Deplasman ekibi Shamrock ise geçtiğimiz sezon son haftalarda yaşadığı puan kayıpları sonrasında şampiyonluktan olmuş ve ligi 2. sırada tamamlamıştı.Bu sezonda zirveye oynuyorlar ancak son maçlarda beraberlik serisi yaptılar adeta Geçen hafta ligin son sırasındaki Bray Wanderers'ı bile rakip 10 kişi kalmasına rağmen yenemediler..Ligde 6 haftadır kaybetmeyen Shamrock , son 4 maçından ise beraberlikle ayrıldı.Bu sezon özellikle skor üretmekte büyük zorluk çekiyorlar.Ligde kalma mücadelesi veren Drogheda United bile 16 gol atmışken, kendileri 18 maçta 17 gol atabildi.Şuanki konumlarını başarılı savunmalarına borçlular.Sahasında 7 maçtır kaybetmeyen Shamrock, deplasmanda da 3 maçtır kaybetmiyor.

İki takım arasında oynanan son 6 maçta Sligo Rovers hiç kazanamamış.Bu maçların ikisi berabere biterken, 4 kez Shamrock sahadan galibiyetle ayrılmış.Bu 6 maçın 5'inde TGS 2-3 aralığında gol olmuş.Sligo Rovers, iç saha maçlarında rahat gol buluyor. Shamrock'da sadece geçen hafta berabere kaldığı Bray deplasmanında gol bulamadı.Bu zorlu maçta çok gol olmasını beklemiyorum , TGS 2-3 bahisi mantıklı.Bu bahisin yanısıra ilk yarı beraberliği ve Sligo Rovers kaybetmez diğer tercihlerim.


216 - St Patrick`s Ath - Galway United

* St Patricks evinde son 4 maçını kazandı.
* St Patricks'in son 10 maçının 5'i ALT, 5'i ÜST bitti.
* Galway son 6 maçta 1 kez kaybetti (2G-3B).
* Galway deplasmanda son 4 maçta 1 kez kazandı (1B-2M).
* Galway'ın son 6 maçının 3'ü ALT, 3'ü ÜST bitti.
* St Patricks ile Galway arasındaki son 6 maç TGS 2-3 aralığında bitti

Geçen hafta Sligo Rovers ile berabere kalarak puan farkının kapanmasına sebep olan lider St Patrick`s Ath
Galway United'i ağırlıyor.St Patrick`s Ath deplasmanda son 3 maçında yalnızca 1 puan alabildi ancak sahasında oldukça etkili bir takım. Evinde oynadığı 9 maçta 6 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyet alan St Patrick`s Ath, iç sahada en çok puan toplayan takım durumunda.Sahasında oynadıkları son 3 maçıda kazandıklarki bu maçlarda Dundalk, Bohemians gibi güçlü ekiplerlede oynadılar.Rakip fileleri sahasında oynadığı maçlarda 14 kez havalandırdılar ve kalesinde sadece 4 gol gördüler.

Deplasman ekibi Galway United ise geçen hafta Drogheda United'i Stephen O`Donnell'in golüle 1-0 yenerek 6 hafta sonra galibiyetle tanıştı.Ligin en formsuz ekiplerinden biri.Ligden düşme korkuları yok ama üst sıralara yükselmek için umutta vermiyorlar.Ligi muhtemelen orta sıralarda bitirecekler.Özellikle hücumda sıkıntıları var ve ligin en az gol atan ekiplerinden biriler.Sahasında 4 maçtır kazanamayan Galway, deplasmanda ise 3 maçta 1 puan aldıktan sonra geçen hafta Drogheda'yı yenmişti.

İki takım arasında oynanan son iki maçıda Lider St Patrick`s Ath 2-0'lık skorla kazanmış.Aralarındaki son 6 maçta ise TGS 2-3 bahisi çıkmış.Ben bu maçta geçen hafta puan kaybederek puan farkının kapanmasına izin veren St Patrick`s Ath'nin ikinci bir kayıp yaşamayacağını ve gol bahisi olarakta son 6 maçtaki serinin bozulmayacağını düşünüyorum.


218 - Mervue United - Derry City

Ev sahibi Mervue United geçen hafta Waterford United'a 3-0 yenilerek peş peşe ikinci mağlubiyetini aldı.Oynadıkları son 4 maçta 3 yenilgi aldılar ve ligin en formsuz ekiplerinden biriler.Bu sezon Salthill Devon ile ligde kalma mücadelesi verecekler.Salthill Devon'a göre daha şanslı görünüyorlar çünkü gol yollarında rakibine göre daha etkililer ve savunma da daha başarılılar.Evinde Athlone'yi yenerek 6. maç sonunda ilk iç saha galibiyetini almışlardı.

Geçen sezon İrlanda Premier Liginden düşürlen Derry City ise bu sezonada çok iddalı başladı.Geçen sezonki kadrosundaki isimlerin büyük çoğunluğunu korudular. Oynadıkları 16 maçta 11 galibiyet 4 beraberlik alan Derry City , sadece 1 kez mağlup oldu.Attıkları 32 golle ligin en golcü ekibiler ve kalesinde gördükleri 7 gollede en az gol yiyen ekipler.Kaliteleri bu lig için fazla.Deplasmanda son 6 maçında 5 galibiyet alan Derry City , attığı 32 golün 21'ini deplasman maçlarında kaydetti.İki takım arasında Mayıs ayında oynanan maçı Derry City 4-1 kazanmıştı. Bu seferde farklı bir sonuç çıkmayacaktır.Derry City kazanır ve puan farkınnı açılmasına izin vermez.


220 - Shelbourne - Athlone

Shelbourne takımı Longford Town'dan sonra geçtiğimiz hafta da Finn Harps ile berabere kaldı.İki maçtada öne geçmesini başarmışlardı ancak Longford Town'a 90. dakikada, Finn Harps'e ise 81. dakikada yedikleri golle puan kaptırdılar.Maçın sonlarına doğru oyundan düşüyorlar.Üstünlüklerini koruyabilselerdi şimdi ilk 3 içinde olabilirlerdi.Son 3 deplasman maçında 7 puan toplayan Shelbourne, evindeki son 3 maçta ise sadece 1 puan alabildi.Vasat rakibi Athlone karşısında kazanarak hem üst sıralarda tutunmak hemde taraftarlarını mutlu etmek istiyorlar.

Deplasman ekibi Athlone ise geçen haftanın en zevkli , en gollü maçında büyük bir süprize izin verdi. Monaghan Utd. karşısında 4-0 öne geçen Athlone , son 20 dakikada kalesinde 4 gol görerek rakibine puan kaptırdı.Ligin en formsuz takımlarından biri olan Athlone son 8 maçında sadece 1 galibiyet alabildi.Ligden düşme korkuları yok ancak üst sıralar içinde iddalı değiller.Rakip fileleri 16 maçta 15 kez havalandıran Athlone hücumda sıkıntı çeken bir ekip.Son deplasman maçında Cork City'yi 1-0 yenmiş ve 6 maç aradan sonra deplasmanda galip gelmişlerdi. 8 deplasman maçında sadece 3 gol atabildiler ancak kalesinde de yalnızca 4 gol gördüler.Deplasmanda kapanarak puan almaya çalışan bir kontraatak takımı görünümündeler. Oynadıkları 8 deplasman maçının 7'si TGS 0-1 gol aralığında bitti.

İki takım arasında oynanan son 6 maçta Athlone hiç kazanamazken 4 maç berabere bitmiş 2 maçı ise Shelbourne kazanmış.Bu maçtada üst sıraları hedefleyen Shelbourne 'nin seyircisi önünde kazancağını düşünüyorum.

Uruguay - Gana MAÇ ANALİZİ



* Uruguay son 8 maçının 6'sını kazandı ve hiç kaybetmedi.
* Uruguay turnuvada oynadığı 4 maçın 3'ünü kazandı ve hiç kaybetmedi.
* Uruguay turnuvada oynadığı 4 maçta sadece 1 gol yedi.
* Uruguay'ın son 10 maçının 5'i ALT, 5'i ÜST bitti.
* Uruguay önceki turda G.Kore'yi eledi.
* Uruguay Fifa Ülkeler Sıralamasında 20. sırada bulunuyor.
* Dünya Kupası'na 7. kez katılan Uruguay, 1930 ve 1950 Yıllarında Dünya Kupası'nı kazandılar.
* Uruguay Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 27,13
* Gana son 5 maçta 1 kez kaybetti (3G-1B).
* Gana'nın son 5 maçı ALT bitti.
* Gana önceki turda ABD'yi uzatmalara giden maçta elemeyi başardı.
* Dünya Kupası'na 2. kez katılan Gana, tarihinde ilkkez çeyrek Final oynayacak.
* Gana Fifa Ülkeler Sıralamasında 34. sırada bulunuyor.
* Gana Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 24,78


İkinci turda Güney Kore'yi eleyen Uruguay, fizik açıdan daha güçlü olan Gana ile çeyrek finalde karşılaşıyor.Uruguay'ın Güney Kore karşısında oynadığı futbol kafamda soru işaretleri oluşturdu.Hallbuki performansını en beğendiğim takımlardan biriydi.İlk yarıda daha üstün olan ve pozisyonları bulan taraf Güney Kore'ydi ancak golü bulan takım Güney Kore'nin savunmasındaki bir anlık dikkatsizliği değerlendiren Uruguay oldu.İkinci yarıyada Güney Kore takımı özellikle orta alanda üstünlük kurarak daha etkili başladı ve beraberlik golünüde buldu.Ancak Suarez'in müthiş golü hesapları alt-üst etti.Karşılaşmanın son dakikalarına kadar maçı bırakmayan Güney Kore takımı 88. dakikada Dong Gook'un vuruşunda Muslara'nın bacaklarının arasından geçen şutunu diego Lugano çizgiden çıkarttı ve kalan dakikalarda gol gelmeyince Uruguay adını çeyrek finale yazdırdı.Uruguay bu maçta %45'lik topla oynama yüzdesi elde edebildi.Uruguay Dünya Kupası’nı kazanalı epey zaman oldu. Fakat bu kez finale çıkma potansiyelleri var. Özellikle defans hattı çok iyi. Çünkü dört maçta sadece bir gol yediler. Hücum hatları da çok iyi. Öyle ki ilerde Luiz Suarez ve Diego Forlan gibi Avrupa’da top koşturan iki forvetleri var.Zorlu çeyrek final maçından önce Uruguay'da tek sıkıntı Diego Godin'in sakatlığı. Uruguay teknik direktörü Oscar Tabarez'in, Güney Kore karşılaşmasında ikinci yarı Godin'in yerine oyuna giren ve başarılı bir görüntü çizen Mauricio Victorino'yu Gana müsabakasında ilk 11'de oynatması bekleniyor. Tabarez'in hücum hattında Cavani, Forlan ve Suarez'den oluşan üçlüyü bozmayacağı; savunmada ise kaptan Lugano'nun yanında Victorino'nun forma vereceği tahmin ediliyor.


Gana milli takımı ise ikinci turda ABD Milli takımını normal süresi 1-1 biten maçın uzatmalarında Asamoah Gyan'nın attığı golle 2-1 mağlup ederek çeyrek finale yükselmişti.Özellikle ilk yarıda müthiş bir performans ortaya koyan Gana, bulduğu golün yanısıra bir çok pozisyon buldu ve bunlardan birinde daha değerlendirmiş olsaydı maçı ilk yarıdan koparabilrdi.Oyunun kontrolü ilk yarıda tamamen Gana'daydı.Savunmada da çok iyi bir görüntü çizdiler ve rakiplerine gol pozisyonu fırsatı vermediler.İkinci yarı biraz oyundan düştüler ve kendi yarı alanlarına çekildiler ancak zaman zaman ABD kalesinde tehlike yaratmayıda başardılar.Özellikle Asamoah Gyan'nın müthiş fizik gücü ve sürekli kaleyi yoklayan bir isim olması Gana için önemli bir avantaj.Ganalı Asamoah Gyan, kupada en fazla şut atan futbolcular listesinde ilk sırada yer alıyor. Asamoah Gyan, Uruguay karşılaşmasının Afrika'nın dünya kupasına katılımı konusunda yeni bir kriter yaratmak açısından Gana için ana bir motivasyon kaynağı olduğunu söyledi.Asamoah Gyan yaptığı açıklamada, "Bana göre bu bir tarih olacak. Daha önce dünya kupasında çeyrek finale çıkmış 3 tane Afrika takımı var ve bu bizim için daha önce gerçekleştirilmemiş bir şeyi yapmak için fırsat. Bütün Afrika'nın desteğinin arkamızda olduğundan hiçbir şüphemiz yok ve bu yüzden bu bütün Afrika için büyük bir fırsat" ifadelerini kullandı.Takıma karşı olan beklentilerin kendileri üzerinde bir tereddüt yaratmadığını söyleyen Asamoah, "Üzerimizde bir baskı yok. Kendimizi nasıl hazırlayacağımızı biliyoruz. Sahaya nasıl çıkacağımızı biliyoruz" şeklinde konuştu.Gana'da ise yıldız oyuncu Kevin-Prince Boateng'in takımdaki yerini alması bekleniyor. Fakat Jonathan Mensah ve Andre Ayew cezalı oldukları için forma giyemeyecekler.

Bugüne kadar dünya kupalarında hiçbir Afrika takımı yarı finali görmedi.Bizleri bu maçta üst düzey bir mücadele ve sert iki takım bekliyor. Çok fazla gol olacağını düşünmüyorum.
Luis Suarez ve Diego Forlan gibi iki önemli yıldıza sahip olan Uruguay, fizik gücü yüksek Gana karşısında teknik yönünü kullanarak yarı finale çıkmasını başaracaktır. İkinci tercihim ALT olacak.

Uruguay Kazanır @ 1.90
2.5 Gol Altı Olur @ 1.35


Muhtemel 11'ler

Uruguay: Muslera; M. Pereira, Lugano, Victorino, Fucile; Perez, Arevalo, Fernandez; Cavani, Forlan, Suarez

Gana: Kingson; Paintsil, John Mensah, Addy, Sarpei; Inkoom, Annan, Boateng, Muntari, Kwadwo Asamoah; Asamoah Gyan

Brezilya - Hollanda MAÇ ANALİZİ



* Hollanda son 18 maçının 13'ünü kazandı ve hiç kaybetmedi.
* Hollanda turnuvada oynadığı 4 maçıda kazandı.
* Hollanda'nın son 8 maçının 6'sı ÜST bitti.
* Hollanda önceki turda Slovakya'yı eledi.
* Hollanda Fifa Ülkeler Sıralamasında 3. sırada bulunuyor.
* Hollanda Dünya Kupası'na 9. kez katılıyor. 1974 ve 1978 Dünya Kupası'nda final oynama başarısı göstermişti.
* Hollanda Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 28,15
* Brezilya son 22 maçının 19'unu kazandı (2B-1M).
* Brezilya turnuvadaki 4 maçının 3'ünü kazandı (1B).
* Brezilya'nın son 6 maçının 5'i ÜST bitti.
* Brezilya önceki turda Şili'yi eledi.
* Brezilya Fifa Ülkeler Sıralamasında 2. sırada bulunuyor.
* Brezilya daha önce 5 kez (1958-1962-1970-1994-2002) Dünya Kupasını kazanmayı başardı.
* Brezilya Milli Takımı kadrosunun yaş ortalaması 29,22
* Hollanda ile Brezilya arasındaki son 6 maçın 5'i ÜST ve TGS 4-6 aralığında bitti.
* Hollanda ile Brezilya arasındaki son 5 maçın 4'ü berabere bitti.
* Hoolanda ile Brezilya 7 kez karşılaştı. Brezilya 2 kez kazanırken, Hollanda 1 kez kazandı (4B).
* 1998 Dünya Kupasında karşı karşıya gelen iki ekibin maçı 1-1 berabere bitti. Penaltılara geçilen maçta Brezilya turu geçmeyi başarmıştı.


Çeyrek finale kalmak için Slovakya ile oynayan Hollanda rakibini 2-1'lik skorla mağlup etmişti.Maça uzaktan şutlarla kaleyi yoklayarak başlayan Hollanda savunmanın arkasına atılan uzun topta Robben'nin şık golüyle devreyi önde kapamıştı.İkinci yarıda da rakibi karşısında üstün bir performans sergileyen ve oyunun kontrolünü elinde tutan Hollanda, orta sahada kazanılan serbest vuruşta topu Kuyt'la buluşturdu ve Kuyt kaleciden sıyrılarak Sneijder'e adeta alda at diyerek farkı 2'ye çıkarmıştı.Golden sonra iyice rahatlayan Hollanda yinede kontrolü elden bırakmadı.Son dakikada kaleci Stekelenburg'un fauluyle kazanılan penaltıyı Vittek gole çevirsede Hollanda'nın çeyrek finale yükselmesini engellemek için bu gol yetmemişti.Hollanda'nın Dünya Kupası öncesi oynadığı hazırlık maçında sakatlık geçirerek takımının grup maçlarında fazla oynama şansı bulamayan Arjen Robben, Hollanda'nın Slovakya maçı ile müthiş bir dönüş yaptı.Slovakya teknik direktörü Weiss , Robben'in bu muhteşem performansını sakatlığı tamamen geçmemesine rağmen yaptığını ve bunun inanılmaz bir şey olduğunu söyledi.Robben Brezilya maçına ise sakatlığından tamamen kurtulmuş, sağlam bir şekilde çıkacak.Kuşkusuz takımın en büyük kozu tabiki Robben olcaktır.Hollanda'da Teknik Direktör Bert Van Marwijk'in ilk 11'de değişiklik yapması beklenmiyor. Takımda eksik futbolcuda bulunmuyor.

Brezilya ise bir önceki turda turnuvanın renkli takımlarından biri olan Şili'yi 3-0 gibi net bir skorla elemişti.Brezilya'yada Kaka, Robinho , Fabiano gibi isimlerden gol beklenirken perdeydi Maicon'nun kullandığı köşe vuruşunda topa çok iyi yükselen ve iyi bir kafa vuruşu yapan Juan'dan gelmişti.Juan'nın golünden 3 dakika sonra Hızlı gelişen Brezilya atağında Robinho, topu Kaka'ya bıraktı, Kaka da bekletmeden ceza sahasına hareketlenen Fabiano'nun önüne topu attı. Kaleciyle karşı karşıya kalan golcü oyuncu, kaleciyi geçtikten sonra topu boş kaleye yuvarladı ve turnuvadaki 3. golüne imza atarak farkıda 2'ye çıkardı.Bu sezon Manchester City'de çok iyi bir sezon geçirmeyen ve Kupada formsuzluğuyla sırıtmasına rağmen Teknik direktör Dunga'nın vazgeçemediği Robinho ise Savunmadan süratle çıkan Ramires'in Şili savunmasının göbeğinde bulduğu boşluğu çok iyi değerlendirmesiyle ceza sahasının önüne topla buluştu ve sağ ayağının içiyle çok klas bir plase yaparak maçın skorunu ilan etti.Özellikle Şili maçında Brezilya'nın çok iyi savunma yaptığını söyleyebiliriz.Kapandıkları zaman onları açmak zor görünüyor. Lucio, Juan gibi isimler fizik olarak çok iyiler, Maicon ve Bastos ise savunmada başarılı oldukları gibi hücumada çok destek veriyorlar.Ön liberoda oynayan Dani Alves ve Ramires'de savunmaya destek verince 6 kişilik Brezilya savunmasını açmak çok zor oluyor.Hollanda maçında Ramires cezası nedeniyle oynayamayacak ancak onun yerini doldurabilicek Gilberto Melo, Kleberson gibi kozlar var Dunga'nın elinde ve sıkıntı yaşayacaklarını sanmıyorum.Fildişi ile oynanan grup maçında sakatlanan Elano'no bu maçta oynayamayacak.Brezilya'da cezalı Ramires'in yerine Josue ilk 11'de oynayabilir. Antrenmanlara başlayan Felipe Melo'nun takımdaki yerini alması bekleniyor.

Brezilya takımı bana göre savunmada daha başarılı bir ekip. Hollanda'da savunmada öne çıkan bir isim yok ve kaleci Stekelenburg, yılların tecrubesi Van Der Saar'ın yerini doldurabilecek kalitede bir kaleci değil.Zaten Slovakya maçında da penaltıya sebebiyet vermişti.Brezilya'da ise Savunmadaki Lucio ve Juan, kupanın en uyumlu ikilisi.Fizik açıdan oldukça başarılılar ve hava hakimiyetleride çok yüksek.Bunun yanısıra oldukça hızlılarda ve ileriye çıktıkları zaman geriye çabuk dönebiliyorlar.Kanatlardaki Macion ve Bastos'da çok kaliteli isimler ve onların önünde oynayan defansif orta saha oyuncuları Gilberto Silva, Felipe Melo, Daniel Alves gibi isimlerde savunmaya destek vererek adeta duvar örüyorlar.Hücum olarak ise Hollanda'da duran toplarda Sneijder öne çıkarken Robben'e çok güveniyorlar.Brezilya'da Kaka , Robinho ve gol krallığına aday olan Fabiano bu bölgede öne çıkan isimler.Baktığımız zaman Brezilya'da hücumda da çok kaliteli isimlere sahip ve tek bir isim öne çıkmıyor Hollanda'daki gibi.Bu şartlar altında ben Brezilya'nın yarı finale çıkacağını düşünüyorum.Gol bahisi olarak ise daha çok savunmaların ön plana çıktığı maçta çok gol beklemiyorum ancak iki takımında her an gol bulabilcek kalitede isimlere sahip olmasından dolayı TGS 2-3 bahisini ön plana çıkarıyorum.



Muhtemel 11'ler

Hollanda: Stekelenberg; Van der Wiel, Heitinga, Mathijsen, Van Bronkhorst; Van Bommel, De Jong; Kuyt, Sneijder, Robben; Van Persie

Brezilya: Julio Cesar; Maicon, Lucio, Juan, Michel Bastos; Gilberto Silva, Felipe Melo; D.Alves, Kaka, Robinho; Luis Fabiano