27 Haziran 2010 Pazar

2010 Dünya Kupası 1. Tur Sonrası Takım Değerlendirmelerim


A GRUBU

Uruguay

2010 Güney Afrika Dünya kupası biletini play-off oynayarak zor bir şekilde alan Uruguay, grup maçlarında ise oldukça başarı bir performans sergiledi. Elemelerde attığı 28 golle en golcü 3. takım olan Uruguay daha çok hücum gücüyle çne çıkan bir takım ancak grup maçlarında kalesini gole kapatarak savunmada da başarılı bir grafik çizdi.İlk maçında Son Dünya Şampiyonu finalisti Fransa ile karşılaşan Uruguay, maçtan golsüz beraberlikle ayrılmıştı.İkinci maçında ev sahibi Güney Afrika'yı Forlan ve Suarez'in müthiş performansıyla yıkan Uruguay, son maçında ise kendisin gibi Güney Amerika ekibi olan Meksika'yı yine Suarez'in golüyle geçerek grubu lider tamamladı.Dünya Kupası tarihinde Uruguay'ın bambaşka bir yeri var. 1930'da ev sahipliğini yaptığı ilk Dünya Kupası'nı kazanarak adını kalıcı bir şekilde futbol tarihine yazdıran Uruguay, 1950'de de Brezilya'nın ev sahipliğini yaptığı turnuvada ikinci kez Dünya Kupası'nda zaferi kazanmıştı.Şimdi ise son 16 takım arasına girdiler ve hedefleri tekrar şampiyonluğa ulaşmak.Bunun için önündeki ilk engel ise Güney Kore. B grubunu 2. sırada bitiren Güney Kore ile çeyrek finale kalmak için mücadele edecek olan Uruguay'ın bu maçtan galibiyetle ayrılacağını ve yoluna devam edeceğini düşünüyorum.

Fransa

2006 Dünya Kupası finalisti olan ve finalde İtalya'ya kaybeden Fransa, tıpki son şampiyon İtalya gibi turnuvaya erken veda etti.Ancak bu hayal kırıklığını kimse süpriz olarak görmüyor.Çünkü zaten Kadroya alınan isimler, oyun anlaşıyı ile eleştirilen Domenech bunların üstüne takım içinde de huzursuzluk yaratınca başarısızlık kaçınılmaz oldu.Fransa, ilk maçında Uruguay ile 0-0 berabere kaldı. Uruguay'ın ardından Meksika karşısına mutlak galibiyet parolasıyla çıkan Fransa, büyük bir şokla karşılaştı ve Meksika'ya 2-0 kaybetti. Meksika maçından sonra Domenech ile Anelka arasında yaşanan tartışma Fransa Milli Takımı'nın kimyasını iyiden iyiye bozdu. Gergin ortam eşliğinde Güney Afrika karşısına çıkan Fransa, rakibine 2-1 mağlup olarak bir darbe de evsahibinden yedi ve Fransa'ya uçuş biletini biraz daha önceye aldırmak zorunda kaldı.Dünya Kupası tarihinde son iki finalist hiçbir zaman bir sonraki Dünya Kupası'nda grup maçlarında elenmemişti. İtalya - Fransa ile birlikte Dünya Kupası tarihinde bu konuda da bir ilk yaşanmış oldu. Domenech 'le yollarını ayıran Fransa, Beyaz Rusya , Bosna-Hersek, Romanya,Arnavutluk ve Lüksemburg ile Avrupa Şampiyonasına katılma mücadelesi verecek.

Güney Afrika

2010 Dünya kupasına ev sahipliği yapan Güney Afrika ise açılış maçında Meksika ile berabere kalarak, ev sahiplerinin açılışlardaki yenilmezlik ünvanını sürdürdü ancak ev sahiplerinin gruplardan çıkma ünvanını koruyamadı.Güney Afrika'nın elenmesi ile ilk kez bir ev sahibi ekip Dünya Kupaları tarihinde 2. tura çıkamadı.Meksika karşısında aldıkları beraberlikten sonra Uruguay karşısında adeta dağıldılar ve sahadan 3-0 mağlup ayrıldılar.Son maçında ise son dünya kupası finalisti Fransa'yı 2-1 yendiler ancak gruptan çıkmaları için bu sonuç yetmedi.İlk kez büyük bir turnuvada kazanarak kupaya veda etmeleri oyuncuların ve teknik direktör Carlos Alberto Parreira'nın gurur kaynağı oldu.Parreira, "Bu sonuç bir başarısızlık değil sadece hayal kırıklığı. Gurur duyuyorum. Biz asla bir üst tura çıkmayı konuşmamıştık. Herkes bu grubun ne kadar sert olduğunu biliyor. Sonuç olarak gol farkı ile turnuvaya veda ettik. Biraz şansımız olsaydı her şey çok daha farklı olurdu." ifadelerini kullandı.Bu sözlerin üstüne aslında söylenecek pek söz yok.Onlar istediklerini almış görünüyorlar.Artık geriye kalan maçlarda başka takımların heyecanına "vuvuzela"larıyla ortak olacaklardır.Güney Afrika Futbol Federasyonu'nun Dünya Kupası bitmeden yeni hocalarını açıklaması bekleniyor. Parreira'nın yardımcısı Pitso Mosimane'nin bu göreve gelebileceği ama henüz resmi bir teklifin olmadığı belirtiliyor.Güney Afrika 2012 Afrika Ulusal Kupası eleme maçlarına Eylül ayından başlayacak. Güney Afrika'nın grubunda son şampiyon Mısır, Nijer ve Sierra Leone yer alıyor.

Meksika

2010 Dünya kupasına katılmak için uzun bir yol sarfeden Meksika, bunca mücadeleyi boşa vermediğini ispatladı.Açılış maçında Güney Afrika ile berabere kalan Meksika, ikinci maçında ise son dünya kupası finalisti Fransa'yı 2-0 yenerek gruptan çıkma adına önemli bir işe imza atmıştı.Son maçında Uruguay'a yenildiler ancak averajla Güney Afrika'nın önünde yer aldılar ve Çeyrek finale kalmak için Arjantin'le mücadele etmeye hak kazandılar.13 kez katıldığı Dünya Kupası'nda önemli bir başarı elde edemeyen Meksika yalnızca ev sahipliğini yaptığı 1970 ve 1986'da çeyrek finale yükselmeyi başarmıştır. Amaçları turnuvanın en büyük favorilerinden biri olan Maradona'nın öğrencilerini yenerek bir kez daha çeyrek finalde yer almak.Turnuvaya başarılı bir giriş yapan Tangocular, Meksika'nın gözünü korkutmuyor.2006 Dünya Kupası'ndaki buluşmanın da bir rövanşı olacak bu maç. 4 sene önce taraflar, yine ikinci turda karşı karşıya gelmiş ve Arjantin, uzatmalarda Maxi Rodriguez'in golüyle maçtan 2-1 galip ayrılarak tur atlayan taraf olmuştu.Meksika'nın Arjantin karşısında işi zor görünsede kaptan Torrado yaptığı açıklamalarda inanırlarsa başaracaklarını ve maçın ortada olduğunu söylemişti.Neler yapabileceklerini Pazar gecesi göreceğiz.Ancak ben Tangocuları çeyrek finale daha yakın görüyorum, oynadıkları futbolu beğenmesemde...

-----------------------------------------------------------------------
B GRUBU

Güney Kore

2010 Dünya Kupasında Asya kıtasını başarılı bir şekilde temsil eden Güney Kore, son 16'ya kalarak büyük bir iş başardı.Asya temsilcisi karakteristik yapısında olan birlikte çalışma özelliğini futbolda da ortaya koyuyor. Ve saha içinde gösterdikleri savaşçı ve yardımlaşmayı seven oyun yapısı diğer ülkelerden en büyük farkları.Çalışkan orta saha, kötü bir savunma ve yaratıcı oyuncuların azlığı gibi Güney Kore'nin genel özelliklerini göz önüne aldığımızda gruptan çıkmaları oldukça zor görünüyordu.Daha önce 7 kez Dünya Kupasına katılan Güney Kore, bu turnuvaların 6^sına grup aşamalarında veda ederken sadece Japonya ile birlikte ev sahipliği yaptıkları tunuvada yarı finale yükselmiş ve kupayı 4ncü sırada tamamlamışlardı.Bu turnuvada son 16'ya kalarak en büyük ikinci başarısına imza atmış oldular.Güney Kore'de ikinci tur hakkında açıklamalarda bulunan teknik direktör Huh, "Rakibimizin Uruguay olursa, ani atak olarak çok güçlüler bu yüzden tamamen hazırlıklı olmalıyız" ifadelerini kullanmıştı ve öylede oldu. 2. turdaki rakipleri Uruguay. Çeyrek finale kalma maçına çıkacak olan Güney Kore'nin uruguay karşısında başa baş mücadele edeceğini ancak çeyrek finale kalan takımın Uruguay olacağını tahmin ediyorum.

Nijerya

Geçtiğimiz Dünya Kupası'nda yer alamayan Nijerya bu turnuvada adından söz ettirmek istiyordu ancak bu amacına ulaşamadı.Afrika temsilcisi güce dayalı oyun tarzı ve süratli futbolu ne Yunanistan ne Arjantin ne de Güney Kore karşısında işe yaradı.Oynadıkları 3 maçtanda galibiyet alamayan Nijerya, grubu son sırada tamamladı ve turnuvaya veda etti.Daha önce 3 kez dünya kupasına katılan ve en büyük başarısı 2. tura yükselmek olan Nijerya'da böylelikle hala bu başarısını geliştirememiş oldu.

Yunanistan

Otto Rehhagel'in yönetiminde özellikle 2004 Avrupa Şampiyonu olarak tüm dikkatleri üzerine çeken Yunanistan, 2010 Dünya kupasına ise hayal kırıklığı yaşatarak henüz grup aşamasında veda etti.Tarihinde ikinci kez Dünya Kupası'na katılan Yunanistan'da, teknik patron Otto Rehhagel, yavaş yavaş takımı gençleştirmenin gerektiğini düşünerek genç ve tecrübesiz isimleri de kadroya almayı tercih etmişti ancak futbolcular bu kupanın ağırlığını kaldıramadı.Tarihinde daha önce sadece 1994 Dünya Kupası'na katılan Yunanistan, Arjantin, Nijerya ve Bulgaristan'ın yer aldığı grupta gol atamadan ve puan alamadan evine dönmüştü.Bu turnuvada ise sadece Nijerya maçında gol bulabildiler ve sadece o maçı kazabildiler. Arjantin ve Güney Kore'ye kaybeden Yunanistan grubu 3. sırada tamamladı.Bu başarısızlığın ardından Rehhagel'in takıma, Yunanistan'da çok güzel 9 yıl geçirdiğini, ancak her güzel şeyin bir sonu olduğunu söylemiş ve takımda 2001 yılından bu yana hocalık yapan 71 yaşındaki Rehhagel görevinden ayrılmıştı.Yunanistan 2012 Avrupa şampiyonasında yer almak için elemelerde Gürcistan, Hırvatistan,Letonya,İsrail ve Malta ile mücadele edecek.

Arjantin

Dünya futbol tarihinin en iyilerinden biri olan Maradona'nın önderliğindeki Arjantin milli takımı ise Güney Amerika elemelerinde çok iyi bir performans sergilemesede Güney Afrika biletini kapmıştı.Grup maçlarında ise sonuç olarak oldukça başarılı olduklarını söyleyebiliriz.İlk maçında Nijerya'ya 1-0, ikinci maçında Güney Kore'yi 4-1 ve son maçında Yunanistan'ı 2-0 mağlup ettiler.Kuşkusuz en iyi hücum hattına sahipler ve onları durdurmak çok zor görünüyor.Oyun olarak çokta iyi değiller ancak bireysel yetenekleri üst düzey olan oyuncularıyla maçın sonucunu her an değiştirebilirler.Daha önce Dünya kupasına 14 kez katılan Arjantin, bu kupada en çok boy gösteren takımlardan biri.Arjantin ilk olarak Dünya Kupası'nı 1978 yılında kendi evinde düzenlenen organizasyonda kaldırdı. Bu başarısından sonra Tangocular 1986 yılında Meksika'da aynı başarıyı gösterdiler.Ancak o yıldan sonra katıldıkları 5 turnuvada en büyük başarısını çeyrek finale kalarak göstermişlerdi.Artık kupanın sahibi olmak istiyorlar.Arjantin Dünya Kupası'nda defansında yaptığı basit hatalarından ders çıkarması ve hücum gücünün sayesinde turnuvanın en dikkat çeken takımı konumunda bulunuyor.Arjantin Milli Takımı'nın form durumundan memnun olduğunu ve giderek daha da iyi olacaklarını dile getiren Maradona, "Messi ve Tevez henüz tam olarak formda değiller ve bu iki oyuncum da yüzde 30 performansla oynuyor. Belki yarın insanlar benim için ukala diyecekler ancak bu bir gerçek. Takımım yeni yeni form tutmaya başladı. Takımıma güvenim sonsuz ve onları her şartda ciddi anlamda destekliyorum" diyerek inancını bir kez daha ortaya koymuştu.Çeyrek finale kalmak için Meksika ile oynayacak olan Arjantin'i galibiyet için bir adım önde görüyorum

-----------------------------------------------------------------------
C GRUBU

ABD

35 maçtır yenilmeyen İspanya'yı geçtiğimiz yıl Konfederasyon Kupasında mağlup ederek sükse yaratan ABD, 2010 Dünya kupasında da son 16'ya kalarak başarısını sürdürdü.Daha önce 8 kez Dünya kupasına katılan ABD, bu turnuvaların 5'inde grup aşamasında elenirken bir kez 2. turda , bir kez Çeyrek finalde , bir kezde yarı finalde mücadele etmişti.En son katıldıkları 2006 Dünya kupasında henüz grup aşamasındayken elenmişlerdi.ABD'nin ulusal arenada yakın tarihte en büyük başarısı 2009 yılında FIFA Konfederasyon Kupasında elde ettikleri finaldi.Bu sefer hedefleri Dünya kupasında final oynamak.ABD, İngiltere ve Slovenya beraberliklerinin ardından Cezayir’i 90+1. dakikada London Donovan’ın golüyle 1-0 yenmiş ve C Grubu’nu lider tamamlamıştı.Amerika Birleşik Devletleri Milli Takım Kaptanı Carlos Bocanegra, başarılarının sırrının motivasyon olduğunu söylemişti.ABD 2.turda karşılaşacakları Gana maçı öncesinde kendine güveniyor ve 2006 yılında Gana karşısında yaşadıkları kötü hatırayı 2010 yılında coşkuya çevirebilecekleri konusunda büyük umutlar içinde.Bundan dört yıl önce ABD Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda grupta son maçta Gana'ya kaybederek 2.tur vizesi alamayarak evine dönmüştü ve şimdi 2010 Dünya Kupası'nda C Grubu'nu ilk sırada tamamlayarak 2.turda Gana adeta bir rövanş mücadelesine çıkacak.Takımın teknik patronu Bob Bradley ve Donovan Cezayir karşısında aldıkları galibiyet sayesinde Gana maçında ABD'li oyuncuların geçmiş maçlara oranla çok daha az stres içinde olacağı ve maça rahat çıkacakları görüşünde...Ben ise söyledikleri kadar rahat olamayacaklarını düşünüyorum. Sonuçta Gana takımının oyuncuları çok yetenekliler,Çok atletikler. Gana takımı grubunda sadece iki gol kaydederken, iki golde Asamoah Gyan'ın penaltı gollerinden geldi. Belkide onları bu maç için en çok motive eden şeylerden biride rakibinin hücumda iyi olmaması.Maçın ortada olduğunu düşünüyorum.İyi olan kazansın.Ancak ben ABD takımını daha şanslı görüyorum.

Slovenya

2010 Dünya Kupası finalleri için play-off'ta Rusya ile eşleşen Slovenya'da bu kura sonrası teknik direktör Matjaz Kek şöyle der: "Bir hayal, hissediyoruz, fark ediyoruz". İşte Slovenya için finaller bu sözlerle özetlenebilir. Slovenya ilk kez Dünya Kupası havasını içine soluduğu 2002'den 8 sene sonra tekrar bu başarıyı elde ederek ülkesini sevince boğdu. Kupaya Cezayir galibiyetiyle başladılar ardından ABD ile berabere kaldılar son maçta ise İngiltere'ye yenildiler ve 90+1'den ABD'den gelen gol haberi onlar için veda anlamına geldi.Ancak buraya kadar gelmeleri ve iyi mücadele etmeleri ülkesini memnun etmeye yetti.İlk kez bundan 8 yıl önce Güney Kore ile Japonya'nın ortaklaşa düzenlediği turnuvada Dünya Kupası finallerine gelen Slovenya o turnuvaya ilk turda veda etmişti.Bu turnuvayada ilk turda veda ederek başarılarını geliştirememiş oldular.Ancak futbolda büyük bir gelişim içerisinde olduklarını söyleyebiliriz.Slovenya 2012 Avrupa Şampiyonasında yer almak için Kuzey İrlanda,Sırbistan,Faroe Adaları,Estonya ve İtalya ile mücadele edecek.

Cezayir

Uzun yıllar Fransa'nın sömürgesi olarak yaşayan, son dönemde ise iç politikada çalkantılı günler yaşayan Cezayir, tam 21 yıl sonra ulusal bir arenada kendini temsil etme şansını yakalamıştı ancak başarılı bir şekilde temsil ettiklerini söyleyemeyiz.Kupaya Slovenya mağlubiyetiyle başlayan Cezayir, ikinci maçında favorilerden biri olan İngiltere ile berabere kalarak büyük bir süprize imza atmıştı ve son maçında ise ABD'ye 90+1'de yedikleri golle mağlup olarak kupaya galibiyet sevinci yaşayamadan veda ettiler. Kuzey Afrika ekibinin 1986 Dünya Kupası sonrasında verdiği ilk ciddi sınavdı ve kendileri için şans olarak görülen turnuvada bu yıl Afrika Uluslar Kupası'nda elde ettikleri 4.lüğün devamını getirerek çok büyük bir sürpriz yapma amacındalardı ancak bunu gerçekleştiremediler.Cezayir'in finallere bu kadar uzun süre sonunda katılması bile onlar için başlıca başarı sayılabilir.

İngiltere

Fabio Capello yönetimindeki İngiltere ise kupaya favorilerden biri olarak başlamıştı ancak gösterdikleri performansla şuana kadar hiçbir izleyeni tatmin edemedi.İlk maçında kaleci Green'nin hatasından dolayı ABD ile berabere kalan İngiltere için kaleci hatası bahane edilmemelidir.Önlerinde kocaman bir 45 dakika vardı ve skoru tekrar kendi lehine çevirebilirlerdi ancak son vuruşlardaki başarısızlıklarından dolayı bunu başaramadılar.İkinci maçında ise çok büyük bir süprize yer verdiler Cezayir gibi turnuvada yer alan en güçsüz takımlardan birine puan kaptırarak.Neyseki son maçında Slovenya'yı yendiler ve zorda olsa son 16'ya kalma başarısını gösterdiler.İngiltere'nin ulusal arenada iki büyük başarısı var, 1996'da ev sahipliğini yaptığı Avrupa Şampiyonası'nda yarı final ve daha önce de 1966'da ev sahipliğini yaptığı Dünya Kupası zaferi. Misafir oldukları turnuvalarda başarılı olamadılar şuana kadar.İçten içe ise bazı futbolseverlerin gizli favorisi olma durumu ise devam ediyor. Bobby Robson egemenliği altında 1986'de çeyrek final, 1990'da dördüncülük gören İngiltere uzun yıllar sonra tarih yazabilecek mi? Göreceğiz. Takımın teknik patronu Fabio Capello'nun turnuva öncesi ise şartı şu: "İngiltere mutlaka final oynamak zorunda..."

İngiliz basını İngiltere'nin son 16'ya kalmasıyla ilgili olarak bir iyi birde kötü haber yorumunu yapmıştı ; ''İyi haber: İngiltere turu atladı. Kötü haber: Bir sonraki maç Almanya ile'' yorumunu yaptı.Guardian gazetesi, Almanya'nın İngiltere için zorlu bir rakip olacağına dikkati çekerek, İngiltere'nin 20 yıl önceki Dünya Kupası finalinden bu yana ilk kez Almanya ile karşılaşacağını belirtti. “Mevcut performansımız bize takviye yapmamız gerektiğini gösterdi. Biz genellikle bu tür turnuvalara başlarken büyük takımların yetersiz olarak başladıklarını görürüz, fakat zaman geçtikçe gerçek güçleri ortaya çıkar” diyor Lampard ve ekliyor:“Asıl her şey bundan sonra başlıyor. Grupta nasıl oynadığınız aslında çokta önemli değil, asıl önemli olan alınan başarılı sonuçtur.” Slovenya maçında İngiltere için birçok gol fırsatı, top kaybı yaşandı, hatalı paslar ve defans hataları yaşandı. Rooney ümit veriyordu fakat yine de geçen sezon Premier League’deki performansından çok uzaktı.Panzerler karşısında işleri zor görünüyor.Almanya'da yardımcı antrenör Hansi Flick ise eşleşmenin favorisinin İngiltere olduğunu belirtti; "Modern futbol oynuyorlar ve bir çok yıldıza sahipler ve Fabio Capello teknik önderliği altında istedikleri her takımı yenebilecek güçteler" dedi.
Pazar günü Bloemfontein'de Free State Stadyumu'nda oynanacak maçın tarihe geçeceğini söyleyen Flick "İngiltere şu ana kadar yapabileceklerini gösteremedi ama halen daha kupanın favorilerinden. İlk maçlarda potansiyellerini göstermemiş olabilirler ama bu maç çok farklı olacak" ifadelerini kullandı.

Almanya kalecisi Manuel Neuer ise karşılaşmanın penaltılara gidebileceğine işaret ederek bu türde çalışmalar da yaptıklarını belirtti.Ben de bu maçın ortada olduğunu ve uzatmalara gidebileceğini düşünüyorum.Kazanan biri olacaksada oynadığı futbolla daha çok zevk veren ve daha başarılı olan Almanya olmalıdır diye düşünüyorum.

------------------------------------------------------------------------------------------
D GRUBU

ALMANYA

İngilizlerin ünlü golcüsü Gary Lineker, 1990 Dünya Kupası'nda takımının Almanya'ya yenildiği maç sonrasında şu tarihi sözleri sarf eder: "Futbol 22 kişinin 90 dakika boyunca oynadığı ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur." Çünkü Almanya, Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlarda başarılı olma konusunda ciddi anlamda bir övgüyü hak eder.İyi oynamasalar bile şanslarıyla büyük başarılar elde edebiliyorlar. Dünya kupalarına en fazla katılan takımlardan biri olan Almanya, daha önce katıldığı 16 turnuvada 3 defa şampiyonluk ipini göğüsleyen , 4 kez finale kadar gelen Panzerler, 2 defa üçüncü, 1 defa da dördüncü oldu. Almanya ayrıca 3 kez çeyrek finale kadar çıkıp ve 1 kez 2. Tur 1 defada 1.Tur'a kadar gelebilmişti. Grup aşamasında ilk maçıunda Avustralya'yı 4-0 mağlup ederek çok iyi bir başlangıç yaptılar ancak ardından 10 kişi kaldıkları maçta Sırbistan'a yenilerek son 16'ya kalma şansını son maça taşıdılar ve son maçtada Gana'yı Mesut'un harika golüyle yenerek bunu başardılar.Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer,Özil'i attığı golden dolayı tebrik ederek, ''Almanya Özil heyecanını yaşıyor. Takım arkadaşları ve Almanya'daki farklı kökenden milyonlarca insan onu kutladı. Attığı gol ve top hakimiyeti ile Alman Milli Takımı için bir zenginlik ve ülkemiz için büyük bir kazanç olduğunu gösterdi'' şeklinde ifadeler kullandı.Gerçektende şuana kadar takımda yıldızı parlayan ve takıma heyecen katan isimlerden biri Mesut.Son 16'da İngiltere ile mücadele edecek olan Almanyada teknik direktör Löw maça hazır olduklarını belirtti.İngiliz gazetesi Daily Mirror'a konuşan Löw, "İngiltere maçına her şekilde hazırız. Tek korkum Wayne Rooney'nin bize karşı patlama yapması, şu ana kadar pek bir şey yapamamış olabilir ama o çok kaliteli bir oyuncu ve her an patlayabilir" dedi.Rooney'e karşı özel önlem alacağını belirten 50 yaşındaki deneyimli teknik adam, İngiltere ile yapacakları maçın, tarihsel anlamda da çok önemli olduğunu ifade etti.İki takım, Dünya Kupası'nda en son 1990 yılında yarı finalde karşılamıştı. O zamanki ismi ile Batı Almanya, penaltılara kadar uzayan maçta İngiltere'yi elemişti. Almanya'da yardımcı antrenör Hansi Flick ise eşleşmenin favorisinin İngiltere olduğunu belirtti; "Modern futbol oynuyorlar ve bir çok yıldıza sahipler ve Fabio Capello teknik önderliği altında istedikleri her takımı yenebilecek güçteler" dedi.Takımdaki en büyük sıkıntı ise kuşkusuz orta sahanın beyni olan Schweinsteigerden gelen kötü haber.Almanya'nın orta sahasının en önemli oyuncularından Bastian Schweinsteiger'in 2. tur karşılaşmasında İngiltere karşısında oynayıp oynamayacağı belirsizliğini korurken, teknik direktör Joachim Löw yüzde yüz hazır olmazsa oyuncuyu oynatmayacağını belirtti.Löw, "Schweinsteiger takımın kalbi, orta sahanın beyni. Eğer oynayamazsa bu bizim için tabii ki büyük bir dezavantaj." dedi.

Avustralya

Türkiye liginden Kewell ve Lucas Neill'in forma giydiği Avustralya milli takımı ise Mütevazı bir kadrosu olmasına rağmen Avrupa'da oynayan futbolcularının sürüklediği bir takım yapısı izlenimi verdi.Daha önce 2 kez Dünya kupasına katılan ve bir kez 2. tura yükselirken bir keze grup aşamasında elenen Avustralya bu turnuvadaki başarısız performansını sürdürdü.Kupaya farklı Almanya mağlubiyetiyle başlayan Kangrular, ardından Gana ile berabere kalmış ve son maçında ise Sırbistan'ı 2-0 yenmesine rağmen averajla kupaya veda etmişti.Dünya Kupası'na averaj farkı nedeni ile veda eden Avustralya'da yeniden yapılanma süreci başlıyor.34 yaşındaki tecrübeli oyuncu Scott Chipperfield, çarşamba günkü maçın ardından yaptığı açıklamada, "Bence Avustralya için artık yeniden yapılanma süreci başlamalı. Birkaç tecrübeli oyuncu için milli takım kariyeri artık bitti. Yeni oyuncuların takıma katılması ve yeni bir yapılanmanın başlatılması için tam zamanı." dedi.Avustralya'nın turnuvada kaydettiği gollerin ikisine imza atan 26 yaşındaki genç yıldız Brett Holman takımın bundan sonraki durumunun ne olacağına dair soruya, "Elemeleri geçip Dünya Kupası'na katılmayı sürekli hale getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Eğer bunu başarabilirsek dünyada futbol ile özdeşleşen bir ülke olacağız. Bunu iki kere üst üste başardık. Ama üçüncüyü, dördüncüyü ve beşinciyi de başarmalıyız." şeklinde cevap verdi.

Gana

Dünya Kupasını Afrika kıtasındaki takımlar arasında en iyi şekilde temsil eden Gana ise , gruptaki ilk maçında Sırbistan'ı yenmiş, ardından Avustralya ile berabere kalmıştı.Son maçında ise Panzerlere mağlup olan Gana buna rağmen averajla ikinci tura yükselmeyi başardı.Gana, özellikle dünya futboluna önemli bir yıldız sunamamanın sıkıntısını da yaşıyor. Bu turnuvada da öne çıkan bir isim göremedik onlarda.Zaten hücumda çok zayıflar.Gruplarda 2 gol atamasına rağmen ikinci tura çıkmayı başardılar.Üstelik bu iki golde penaltıdan geldi.2006 Dünya Kupası'nda Nijerya ve Kamerun gibi Afrika'nın önemli takımları yer almamış Gana Milli Takımı ise Almanya'da düzenlenen turnuvaya renk katmayı başarmıştı. En azından 2. tura yükselmişlerdi.Şimdi bir kez daha ikinci turdalar ve bu başarılarını geliştirmek istiyorlar.İkinci turda ABD milli takımı ile oynayacak olan Gana'da Teknik Direktörü Milovan Rajevaç'ın, Almanya maçından farklı olarak Kwadwo Asamoah'ın yerine, Dominic Adiyiah'ı oynatması bekleniyor.İki ülke geçmişte sadece bir kez karşılaştı. 22 Haziran tarihinde oynanan 2006 Dünya Kupası mücadelesinde ABD ve Gana arasındaki mücadeleden Gana 2-1'lik skorla galip ayrılmıştı.Tarih bir kez daha tekerrür edecekmi yoksa ABD rövanşımı alacak hep birlikte göreceğiz.

Sırbistan

Dünya Kupası eleme gurubundaki performansı ile kuvvetli ve diri bir takım görüntüsü veren Sırbistan, finallerde ise bu görüntüsünü sahaya yansıtamadı .Turnuvaya büyük umutlarla gelen ve iyi bir kadrosu bulunan Sırbistan, yanlış kadro seçiminin yanı sıra bitiricilikte oldukça zayıf bir performans göstermesi yüzünden turnuvaya veda etti.Dünya Kupasına ilk kez "Sırbistan" adı ile katılan Sırplar, grubu son sırada tamamlayarak büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.Maçlar başlamadan önce herkes D Grubunda Almanya ve Sırbistan'ı favori görmüştü ancak Sırplar bekleneni veremedi.Geçmiş Dünya Kupaları'nda gösterdiği üstün başarılara rağmen Yugoslavya'nın parçalanmasının ardından Sırbistan'ın futbolda başarılı sonuçlar aldığını söyleyemeyiz. Yugoslavya adı ile 3 kez yarı final oynayan Sırplar, artık Sırbistan adıyla katıldığı turnuvalarda başarılı olmak istiyor.Kadrosunda Vidic, Kacar, Krasic, Lazovic , Pantelic gibi kaliteli isimlerin yer aldığı Sırbistan önümüzdeki yıllarda futbolda zevk veren ülkeler arasına girebilir.

---------------------------------------------------------------------------------------
E GRUBU

HOLLANDA

Elemelerde ve hazırlık maçlarında gösterdiği performansla kupanın en büyük favorilerinden biri olan Hollanda, beklendiği gibi çok iyi bir başlangıç yaptı ve grupta oynadığı 3 maçıda kazanmasını başardı.Bu başarı aynı zamanda Hollanda tarihinde de önemli bir yer alıyor.İlk defa bir Dünya kupasında grup maçlarının tamamını kazanarak 2. tura yükselmenin sevincini yaşadılar.Artık herkesin beklentisi, EURO 88'den bu yana süren kupa hasretinin sona ermesi. Hollanda, tarihi boyunca 8 kez Dünya Kupası'na katılmış ve en iyi derecelerini, 1974 ve 1978'de ikinci olarak göstermiştir.Castrol Performans Analizleri, Hollanda'da genelde ilk 11'de oyuna başlamayan Eljero Elia ve Ibrahim Afellay'ın hücumda diğer arkadaşlarına göre daha etkili olduğunu gösteriyor.İki oyuncu da Hollanda'nın iki açılış maçına yedek kulübesinde başladı, ancak Eljero Elia'nin Danimarka karşısında Dirk Kut'un attığı golü hazırlaması ve İbrahim Afellay'ın Simon Poulsen'in şutunu çizgiden çıkarmasıyla ikisinin maç üzerindeki etkisi hemen hissedildi. İkili, Japonya karşısında da oldukça etkili bir oyun sergiledi. Yani takımın yedekleri bile bu kupada derece edebilecek kalitede.Çeyrek finale kalmak için son dünya şampiyonu İtalya'yı yenerek ikinci tura yükselen Slovakya ile karşılaşacaklar.Ben maçta Portakalların kazanacağını ve Slovakların bir süpriz daha gerçekleştiremeyeceğini düşünüyorum.

Japonya

Asya futbolunun önde gelen ekiplerinden Japonya, ülkesinde gelişen futbola paralel olarak dünya futbolunda, adından gittikçe daha fazla söz ettiren bir ekip olarak dikkat çekiyor.Zeki , hızlı, savaşçı kimliğiyle ön plana çıkan Japonya, E Grubunu Hollanda'nın ardından 2. sırada tamamlayarak kendileri için iyi sayılabilecek bir başarıya imza attı.Takımın Dünya Kupası tarihindeki en büyük başarısı ise, G.Kore ile ortak düzenlediği 2002 Dünya Kupası'nda 2. tura yükselmek oldu. Japonya, bu turda Türkiye'ye yenilerek elenmişti.Dünya kupası E grubunda Danimarka'yı 3-1 mağlup ederek son 16'ya kaldığı karşılaşmanın ardından mücadelede bir gol kaydeden Japon oyuncu Honda yaptığı açıklamada son 16'ya kalmalarına rağmen performanslarından memnun olmadığını söyledi. Honda, mücadelenin ardından yaptığı açıklamada, "Beklediğim kadar sevinçli değilim çünkü daha bitirmedik. adım adım daha ileri gitmeliyiz. Bu yolda devam eden bir takım olabiliriz" şeklinde konuştu.Çeyrek finale kalmak için Güney Amerika'yı kasıp kavuran ve kupayada iyi bir başlangıç yaparak başlayan Paraguay ile oynayacak olan Japonya'nın işi zor görünüyor.

Danimarka

2010 Dünya kupası E Grubunda ilk maçında Hollanda'ya 1-0 yenilen ardından Kamerun'u 2-1 yenerek umutlanan Danimarka, son maçında ise Japonya karşısında çok kötü bir futbol sergiledi ve maçın ilk yarısında frikikten yedikleri 2 golden sonra iyice oyundan koparak kupaya veda etti.Danimarka'nın Dünya Kupası tarihinde ciddi bir başarısı bulunmuyor. Takımın aldığı en iyi sonuç, Fransa 98'deki çeyrek final derecesi.Dünya Kupası'na veda eden Danimarka'nın teknik direktörü Morten Olsen kötü performanslarının nedenini anlattı.Danimarka'nın hocası Morten Olsen Dünya Kupası'nda çok kötü bir performans gösterdiklerini söylerken Japonya'ya 3-1 kaybettikleri son maçta rakiplerinin çok da iyi oynamadığını vurguladı.Olsen basın toplantısında, "Japonya çok iyi, biz kötü değildik. Maçta beklenmedik şeyler oldu. Keisuke Honda'nın frikik golünden önce oyun bizim kontrolümüzdeydi. İki frikik golü bütün dengemizi bozdu ve biz de bunu engelleyemedik." ifadelerini kullandı.Ancak sonuç olarak kupaya veda etmeleri bu sözlerin aslında bir anlamı olmadığını ifade ediyor.

Kamerun

Fransız teknik adam Paul Le Guen yönetiminde kupaya büyük beklentilerle başlayan Kamerun, hayal kırıklığı yaşatan Afrika ülkelerinden sadece bir tanesi.Grupta Japonya'ya 1-0 ve Danimarka'ya 2-1 mağlup olan Kamerun, son maçında ise Hollanda'ya 2-1 yenilerek grubu puansız son sırada tamamladı.Afrika Uluslar Kupası'na son yıllarda favori ekipler arasında katılan ancak beklentileri karşılayamayan "İnatçı Aslanlar" bu turnuvada da başarılı olamadılar.Kamerun'un Dünya Kupası geçmişine bakıldığında tek dikkat çekici sonucunun, İtalya 90'da alınan 7. lik olduğu görülüyor. Daha önce 5 kez bu kupaya katılan Kamerun diğer 4 turnuvaya ise bu yılki gibi grup aşamasında veda etmişti.Göreve elemelerde gelen Kamerun Teknik Direktörü Paul Le Guen ise Hollanda'ya 2-1 yenilip dünya kupasından elenmelerinin ardından görevini bıraktığını açıkladı.Fransız teknik adam 2-1 kaybettikleri Hollanda karşılaşmasının ardından yaptığı açıklamada, "Kontratım bitiyor ve böyle bir sonuçtan sonra da devam etmeyeceğim açık. Belki bu takımı bir araya getirmeyi başaramadım. Kimseyi sorumlu göstermeyeceğim ve suçlamayacağım. Bu karşılaşmada daha iyi bir sonuç alabileceğimizi bekliyordum" ifadelerini kullandı.Le Guen 2009 yılının temmuz ayında Kamerun ile 5 aylığına sözleşme imzalamış ve federasyondan takıma tam tecizatlı ekipmanlar getirilmesini talep etmişti. Le Guen sözleşmesinde dünya kupası finallerindeki performanslarına göre sözleşmesine uzatma opsiyonu koymuştu. Ancak başarısız olunca onunda sonu oldu.

-----------------------------------------------------------------------
F GRUBU

Slovakya

Dünya kupasına Turkcell Süper Liginden en çok futbolcu alan takım olan Slovakya, ilk kez katıldığı turnuvada ikinci tura yükselerek büyük bir başarıya imza atmış oldu.1993'te Çekoslovakya'nın dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Slovakya, futbola yaptığı yatırımların meyvelerini toplamaya başladı. Elemelerde de oldukça başarıla bir görüntü çizen Slovakya, kesinlikle hafife alınacak bir takım olmadığını ispatladı.Başarıya aç bir takım olan Slovakya için Dünya Kupası'na katılmak da başlı başına bir başarı kabul edilebilir; fakat onlar F Grubu'ndan da çıkarak önemli bir işe imza atmış durumdalar.Çekoslovakya adı ile daha önce 2 kez final oynayan 2 kez çeyrek finalde mücadele eden Slovaklar, 4 kezde grup aşamasında elenmişti.Takımın bu turnuvadaki başarısının en büyük etkenlerinden biride kuşkusuz Vittek.Takımının gruplarda attığı 4 golün 3'üne imza atan Vittek, özellikle son maçta son dünya kupası şampiyonu İtalya'ya 2 gol atarak galibiyeti ve aynı zamanda turu getiren isim olmuştu.Grubu Paraguy'ın ardından ikinci bitiren Slovakya E Grubu'nun lideri Hollanda ile Pazartesi günü çeyrek finale yükselebilmek için karşılaşacak.İtalya'ya 2 gol atan Robert Vittek, "Hollanda karşısında da böyle oynamak istiyoruz ama unutulmasın ki Hollanda Dünya Kupası'nın favorilerinden" dedi. Yeni Zelanda'ya attığı golle toplamda 3 gol ulaşarak, gol krallığında Arjantinli Gonzalo Higuain'i yakalayan Vittek, "Önemli olan gol atmam değil. Takımımın bu zafere imza atması. Maçın adamı seçilmem tabii ki önemli ama takım arkadaşlarımla bu başarıya ulaşmamız daha önemli. Şanslıydım. Doğru zamanda doğru yerdeydim." ifadelerini kullandı.Teknik direktör Vladimir Weiss ise daha sonra ne olacağını bilemeyeceklerini vurgularken, bu başarının önemine de dikkat çekti ve "Tarihimizde bir ilk, bizim için ve geleceğimiz için bu çok önemli." dedi. Ancak ben bu tarihin sonuna geldiklerini düşünüyorum.Hollanda karşısında işleri zor.

Yeni Zellanda

Okyanusya Grubu'ndan kolay bir biçimde Güney Afrika vizesi alan Yeni Zelanda, 28 yıl aranın ardından yeninde Dünya Kupası'na katılmıştı. Katıldıkları bu turnuvayı namağlup tamamlamalarına rağmen grubu 3 puanla ancak 3. sırada bitirebildiler.Oynadıkları 3 maçtanda beraberlikle ayrılan Yeni Zellanda, özellikle son Dünya Kupası şampiyonu İtalya ile berabere kalarak önemli bir işe imza atmıştı.Uluslararası arenada hiçbir başarısı bulunmayan Yeni Zelanda, 1982'de katıldığı Dünya Kupası'nda puan alamadan ayrılmıştı.Bu kez biraz daha başarılı olduklarını söyleyebiliriz.Kazanamasalar bile en azından puansız ayrılmadılar.Okyanusya elemelerinde grubunu açık ara farkla lider bitiren Yeni Zelanda, artık bu kupada sık sık yer alacak gibi görünüyor.Ancak Okyanusya elemelerindeki başarıyı bu turnuvalarda yakalamaları çok zor.

Paraguay

Paraguay milli takımı Güney Amerika elemelerinde rakiplerine adeta kök söktürmüş ve Arjantin'i geride bırarak Dünya Kupası vizesini almıştı.Elemelerde ilk maçında son dünya şampiyonu İtalya ile berabere kalan Paraguay, ardından Slovakya'ya tek yenilgisini tattırdı ve son maçında Yeni Zellanda karşısında aldıkları 1 puan, onları ikinci tura taşımaya yetti.Savunma anlayışı oturmuş ve güçlü rakiplerine kök söktüren Paraguay'ın, Dünya Kupası organizasyonlarındaki başarısızlığı da ayrı bir tartışma konusu olacak düzeyde.Dünya kupasında daha önce 7 kez katılan Paraguay, kupaya 4 kez grup aşamasında 3 kezde ikinci turda veda etmişti.Artık en azından bir çeyrek final heyecanı yaşamak istiyorlar.Paraguay Teknik Direktörü Gerardo Martino takımının istediği takdirde çeyrek finale ulaşabileceğini söyledi.Paraguay Salı günü çeyrek finale çıkmak için hırslı, mücadeleci, savaşçı görüntüsüyle dikkat çeken Japonya ile mücadele edecek.Teknik direktör Gerardo Martino çeyrek finale çıkmak için oyun tempolarını yükseltmeleri gerektiğini söyledi.Eğer tempolarını arttırır hücumda üretken olur ve savunmada da hata yapmazlarsa çeyrek finale yükselebilecek güce sahipler.

İtalya

2006 Dünya kupası şampiyonu olan İtalya, bu turnuvada gruptan bile çıkmayarak tam bir hayal kırıklığı yaşattı.2010 Dünya Kupası'nda (F) Grubu'nda Paraguay, Slovakya ve Yeni Zelanda ile mücadele eden İtalya, Afrika turundan galibiyet göremeden ayrıldı. Turnuvaya Paraguay karşısında aldığı beraberlik ile başlayan İtalya, ardından Yeni Zelanda ile sürpriz bir şekilde 1-1 berabere kaldı. İkinci tura yükselmesi için Slovakya karşısında alacağı bir beraberlik bile yeterli olacak olan İtalya, bunu başaramadı ve Slovakya'ya 3-2 mağlup oldu.Dünya Kupası tarihinde son iki finalist hiçbir zaman bir sonraki Dünya Kupası'nda grup maçlarında elenmemişti. İtalya - Fransa ile birlikte Dünya Kupası tarihinde bu konuda da bir ilk yaşanmış oldu. Son dünya şampiyonu İtalya'nın bu kez daha ilk turda tek bir galibiyet bile alamadan elenmesi ülke genelinde derin bir üzüntü yarattı.İtalyan gazeteleri, Gökmavililerin dün Slovakya'ya 3-2 yenilerek elenmelerini manşetten verdiler ve Hezimetin faturası, teknik direktör Marcello Lippi başta olmak üzere oyunculara ve de İtalya Futbol Federasyonu'na kesildi.İtalya'nın en yüksek tirajlı gazetesi olan La Gazzetta dello Sport, yaşanan hezimeti ''Her şey kapkara'' manşetiyle özetledi. Alt başlıkta ise ''Tüm zamanların en kötü İtalya'sı elendi'' cümlesine yer verildi.Teknik direktör Marcello Lippi ise, İtalya Milli Futbol Takımı'nın 2010 Dünya Kupası'na erken veda etmesinin sorumluluğunu üzerine aldı.İtalya Futbol Federasyonu (FİGC) Başkanı Giancarlo Abete ise, 2 yıl önce takımın başına Marcello Lippi'yi getirdiği için pişman olmadığını ve hızlıca toparlanmaları gerektiğini söyledi.2010 Dünya Kupası öncesinde turnuvadan sonra milli takımın başına getirilmesi kesinleşen Fiorentina'nın eski teknik direktörü Cesare Prandelli'yi 1 Temmuz Perşembe günü basının karşısına çıkaracaklarını belirten Abete, şunları kaydeti:''Milyonlarca taraftarı olan İtalya Milli Takımı'nın yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. Lippi'den sonra Prandelli'nin gelecek olması kötü değil. Prandelli, genç oyuncuların üzerinde duran bir teknik adam. Kendisiyle bir sonraki dünya kupasına kadar çalışacağız. 4 yıl için anlaşmaya vardık.'' 2006 Dünya Kupası finalinde Fransa'yı yenen İtalya, bu kupayı 4. kez müzesine götürmüş ve Brezilya'dan sonra Dünya Kupası'nı en çok kazanan takım unvanını eline geçirmişti.

-----------------------------------------------------------------------
G GRUBU

BREZİLYA

Dünya Kupalarına en fazla katılan takım olan ve Güney Amerika'yı en iyi şekilde temsil ederek bu kupayı daha önce tam 5 kez müzesine götüren Sambacılar bu turnuvada da oldukça iddaalı.Sambacılar ortaya koydukları oyun anlayışı ile yıllardan beri göze hoş gelen bir futbol sistemi ile sahada yer alıyorlar.Grupta son maçta Portekiz karşısında izleyenleri tatmin edemediler ancak bu birazda eksiklerden ve grupta son maç olmasından kaynaklanıyor.r. En çok savunma bölgesinde sorunlar yaşayan takım, son dönemlerde Lucio, Juan, Luisao, Maicon, Daniel Alves gibi oyuncuların kadroya girmesi ile birlikte defans hattında iyiden iyiye gelişmiş durumda. Tekniğe dayalı oyun anlayışını benimseyen Brezilya hücumda da oldukça etkili.Özellikle Elano'nun performansı beklentilerin üstünde ve bunun yanırsıra Fabiano oldukça formda.Castrol Performans verileri, Brezilya'nın golcü oyuncusu Luis Fabiano'nun çektiği şutların üçte ikisinin gol olduğunu gösteriyor.Sevilla'nın forveti geçen yılki FIFA Konfederasyon Kupası'ndaki gibi, beş gol atarak, Brezilya'nın turnuvayı kazanmasına yardımcı oldu. Dünya Kupası'nda şu ana kadar, kaleye yalnızca üç şut attı ve onların ikisi yerini buldu.Real Madrid'de ter döken Kaka zaten takımın beyni.Bunun yanı sıra sağ kanattan Maicon ve sol kanattanda Bastos hücuma sürekli destek veriyorlar.Brezilya 1958, 1962, 1970, 1994 ve 2002 yıllarında düzenlenen Dünya Kupaları'nda dünyanın en büyüğü oldu. 1950 ve 1998 yılında şampiyonluğu son maçta kaçıran Brezilya, 1938 ve 1978'de ise dünya üçüncüsü unvanını aldı.Güney Afrika'nın Brezilyalı çalıştırıcısı Carlos Alberto Parreira Brezilya'nın turnuvada geleceğinin çok pozitif bir noktada olacağını söylerken "Brezilya daha bütün kozlarını oynamadı, göstereceği şeyleri göstermedi. Gaz pedalına ayakların koydular ama henüz tam gaz vermediler" diyerek bir kez daha Brezilya'nın favori olduğunu belirtmiş oldu.Brezilya çeyrek finale kalmak için kendisin gibi Güney Amerika ekibi olan Şili ile mücadele edecek.

PORTEKİZ

Cristina Ronaldo Önderliğindeki Portekiz milli takımı ise oynadığı futbolla ümit vermiyor.Kolay rakipler karşısında bir şekilde kazanıyorlar ancak güçlü rakipler karşısında zorlanıyorlar.Grupta Fildişi Sahili ve Brezilya ile golsüz berabere kalan Portekiz hücumda da oldukça etkisiz göründü.Portekiz genelde hücum gücü yüksek bir takım olarak tanınır. Sadece Kuzey Kore karşısında hücumda başarılı bir performans gösterdiler ve rakiplerine tam 7 gol atarak bu turnuvanın en farklı galibiyetini elde ettiler.Herşeyi Ronaldo'ya yüklemiş gibiler ve onun etkisiz olduğu maçlarda hücumda büyük sıkıntılar yaşıyorlar.Ronaldo'nun formsuz olduğu ya da iyi marke edildiği maçlarda B planını devreye sokamadığı zamanlarda çok sıkıntı yaşayan Portekiz'in bunu kırması gerek. Ronaldo'nun sahada olmadığı maçlarda diğer oyuncuların takım oyununu iyi oynayarak, Ronaldo'yu da rahatlatması gerekiyor.Aksi takdirde hedeflerine ulaşamazlar.Portekiz 1966 Dünya Kupası'nda 3. oldu. 2006 Dünya Kupası'nda ise yarı finalde Fransa'ya elenen Portekiz final şansını kaçırırken, 3.'lük maçında Almanya karşısına çıktı. Almanya'ya yenilen Portekiz dünya dördüncüsü oldu.Bu yıl ise Çeyrek finale kalmak için son Avrupa Şampiyonu İspanya ile mücadele edecekler ve işleri çok zor görünüyor.

Fildişi Sahili

Sven-Göran Eriksson'nun takımı Fildişi ise Afrika'nın en güçlü ekiplerinden biri.Onlardan bu turnuvada çok şey bekleniyordu ancak Diğer Afrika ülkeleri gibi bekleneni veremediler ve henüz grup aşamasında kupaya veda ettiler.Portekiz'le berabere kalıp Brezilya'ya yenilmişlerdi ve son maçında ise Kuzey Kore'yi 3-0 yenerek ülkesini teselli ettiler ve galibiyetle kupaya veda ettiler.Didier Drogba, Kader Keita, Gervinho, Yaya Toure ve Salomon Kalou gibi teknik oyuncuların ön plana çıktığı Fildişi Sahili'nde son dönemde özellikle uluslararası maçlarda takım oyununda sıkıntı çektiğini gördük.Fildişi Sahili bireysel yeteneği çok oyuncuya sahip olmasına rağmen, takım oyunu anlamında yeterince başarılı değil.Fildişi Sahili gol yediği anda çabuk dağılan bir görüntü çizdi. Zaten Portekiz ve Kuzey Kore maçlarında kalesini gole kapattıkları için iyi sonuçlar aldılar ancak Brezilya karşısında kalesinde tam 3 gol gördüler ve kötü bir performans sergilediler.Dünya Kupası tarihinde önemli bir başarısı olmayan Fildişi Sahili son dönemde gösterdiği çıkış ile uluslararası arenada adından söz ettirmeye başladı. İlk olarak 2006'da Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'na katılan Fildişi Sahili; Arjantin, Hollanda ve Sırbistan&Karadağ ile aynı grupta yer aldı. Grupta 3. olarak, turnuvadan elenmişti.Bu turnuvayada grupta 3. olarak veda ettiler.

Kuzey Kore

Kuzey Kore milli takımı kuşkusuz kupada en kötü performansı sergileyen takımdı.Teknikten çok kondisyona dayalı bir oyun anlayışı ile oynayan ve mücadeleci , savaşçı yapısıyla bilinen Kuzey Kore, kupada bu görüntüsünden çok uzaktı. İlk maçında Brezilya'ya 2-1 yenilen Kuzey Kore, ikinci maçında ise Portekiz'e 7-0 yenilerek turnuvadaki en farklı mağlubiyeti yaşadı.Son maçında Fildişi Sahili karşısında oynayacakları maçı ciddiye alan Kuzey Kore, buna rağmen rakibine 3-0 mağlup olarak kupaya puansız veda etti.Ayrıca attıkları 1 gol ve yedikleri 12 golle en kötü averaja sahip olan takım oldular.Kuzey Kore Dünya Kupası'na i 1966'da ilk kez katılırken, büyük bir sürprize de imza attı. Bu turnuvada çeyrek final oynayan Kuzey Kore tam 44 yıl sonra yeniden Dünya Kupası'nda boy gösterdi ancak bu kez puan bile alamadan veda etti.

-----------------------------------------------------------------------
H GRUBU

Şili

Şili milli takımı , 2010 Dünya kupasınde benim en çok beğendiğim takım diyebilirim.Sürekli ofansif oynuyolar ve çok gol pozisyonuna giriyorlar.Rakip tanımıyorlar ve her takım karşı aynı şekilde mücadele ediyorlar.Ancak İspanya maçında bu durum onları çok sıkıntılı bir duruma soktu.Savunmada büyük boşluklar veriyorlar ve İspanya gibi bireysel yeteneği yüksek olan ve hızlı hücum yapabilen takımlar karşısında bu savunmalarıyla çok büyük sıkıntılar yaşayacaklardır. Özellike Alexis Sanchez, Mark Gonzales, Fernendez ve Juan Beausejour ilerde oldukça etkililer. Takımın en önemli Silahı olan Humberto Suazo ise henüz varlık gösteremedi ve patlamaya açık bir isim.Bunun yanı sıra savunmada yer almasına rağmen sık sık ilerde gördüğümüz İsla'da rakip kalede tehlikeler yaratabilen bir isim.Çok hırslı mücadele ediyorlar ancak gereksiz müdahaleler yüzünden kart görerek sıkıntıya düşüyorlar.Bu anlamda da kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor.Bielsa'nın Medel, Ponce ve Jara'dan oluşan 3'lü savunma anlayışı Çeyrek finale kalmak için Brezilya ile oynayacakları maçta dağılmış durumda.İspanya maçında sarı kart görerek Medel ve Ponce cezalı duruma düştü.Bunun yanısıra kırmızı kart gören Estrado'da bu maçta yok.Şu ana kadar 7 kez Dünya Kupası'nda mücadele eden, ilk Dünya Kupası'na 1930'da katıldı. 1962'de ev sahipliği yaptığı Dünya Kupası'nda aldığı üçüncülük ile en iyi Dünya Kupası derecesine elde eden Şili, katıldığı diğer Dünya Kupaları'nda ise önemli bir başarı elde edemedi.Diğer 6 turnuvada 5 kez grup aşamasında, 1 kezde ikinci turda elendiler.Brezilya gibi favori olan bir takım karşısında bu oyun anlayışı ve 3 as oyuncusunun eksiğinde işleri çok zor görünüyor.

Honduras

Kısır kadrosu ile zorlu grupta var olma mücadelesi veren Reinaldo Rueda'nın talebeleri, grupta oynadığı ilk maçta Şili'ye 1-0, ardından ikinci maçında İspanya'ya 2-0 yenilmişti.Son maçında ise İsviçre ile mücadele ettiler ve maçtan golsüz beraberlikle ayrılarak kupaya puanla veda etmiş oldular.Ancak oynadıkları 3 maçtada gol atamamış olmaları onlar açısında kötü bir sonuç tabiki herşeyin dışında.2010 Dünya Kupası'na katılması bile büyük bir sürpriz olarak nitelendirilen Honduras'ın bu büyük organizasyonda yer alması bile onlar için başlı başına bir başarı sayılabilir.
89 yıllık futbol tarihinde elle tutulur bir başarısı olmayan Honduras, tarihinde ikinci kez Dünya Kupası'nda mücadele etti.İlk Dünya Kupası'na 1982'de katılan Honduras, grupta Kuzey İrlanda, İspanya ve Yugoslavya ile mücadele etti. Grupta İspanya ve Kuzey İrlanda ile 1-1 berabere kalan, Yugoslavya'ya 1-0 mağlup olan mavi-beyazlılar topladığı 2 puanla 1982 Dünya Kupası'na veda etmişti.

İsviçre

2010 Dünya Kupası H Grubu'nda son maçında Honduras ile karşılaşan İsviçre rakibiyle berabere kalınca Dünya Kupası'na veda etti.Şili'nin İspanya 1 farklı mağlup olması durumunda Honduras karşısında alacakları 2 farklı galibiyet onlar için yeterliydi ancak girdikleri pozisyonları iyi değerlendiremeyince kupaya henüz grup aşamasında veda ettiler.Agresif savunma yapısı ile dikkatleri üzerine çeken İsviçre Milli Takımı, Ottmar Hitzfeld'in takımın başına geçmesinden sonra oyun yapısında bazı değişiklikler yaşadı. Savunma evrimini tamamlayan ve artık yavaş yavaş çağdaş bir futbol oynamaya başlayan İsviçre'de kadro yapısı da stratejik planlar çerçevesinde şekillenmeye başladı.Ancak hücumda bir kez daha bekleneni veremediler ve kupada oynadıkları 3 maçta sadece 1 gol bulabildiler.Bu kupaya daha önce 7 kez katılan İsviçre, 3 kez çeyrek final oynarken, 3 kez grup aşamasında bir kezde ikinci turda elenmişti.İsviçre , 2012 Avrupa Şampiyonasında yer almak için İngiltere, Karadağ, Galler ve Bulgaristan ile mücadele edecek.

İspanya

2008 Avrupa Şampiyonu İspanya ise turnuvaya şok İsviçre mağlubiyetiyle başlamıştı ancak sonrasında Honduras'ı 2-0 yenerek ikinci bir süprize yer vermediler. Aslında çok daha farklı bir galibiyet elde edebilirlerdi ancak özellikle Villa 2 gol atmasına rağmen birçok pozisyonuda değerlendiremedi. Aynı şekilde Torres'de bekleneni veremeyen isimlerden birisiydi.Sakatlığından ötürü ilk iki maçta görev alamayan Andres İniesta'da Şili maçında sahada yer aldı ve şık bir gol atarak tekrar kalitesini ortaya koydu.İspanya'nın pas alış-verişlerinde ve hücuma hızlı çıkmasında etkin bir rol oynayan Iniesta'nın 11'e dönmesi de İspanya'nın kupadaki şansını daha çok yükseltecek.Daha önce 12 kez Dünya kupasına katılan Boğalar, hiç şampiyonluk sevinci yaşayamadı ve bu sefer hedefleri 2008 Avrupa Şampiyonluğunun ardından Dünya'da da şampiyonluğunu ilan etmek.Daha önceki turnuvalarda 4 kez grup aşamasında elendiler, 3 kez ikinci turda elendiler, 4 kez çeyrek finalede elendiler ve 1 kezde yarı finalde elendiler.İspanya Milli Takımı'nda teknik direktör Vicente Del Bosque ise bu sefer Şampiyonluğu hedefliyor ve önlerindeki ilk engel, Brezilya'nın ardından mücadele ettiği gruptan son 16'ya kalan Cristiano Ronaldo'lu Portekiz.Portekiz milli takımı sadece Kuzey Kore'yi 7-0 yenerek dikkatleri üzerine çekmişti ancak oynadıkları futbol güven vermiyor.Hücumda tüm yükü Ronaldo'ya yüklemiş durumdalar ve onu durdururlarsa rahat bir şekilde çeyrek final vizesi alacaklardır.

------------------------------------------------------------------------------------

0 yorum:

Yorum Gönder